Lübnan'da İsrail ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'te başlayan çatışmalar, bölgedeki gerilimi hızla tırmandırdı ve kapsamlı bir savaş olasılığını gündeme getirdi.
İsrail'in Lübnan'ın güney, doğu ve orta bölgelerine yönelik "şiddetli, en geniş ve en yoğun" saldırıları, Hizbullah'ın İsrail'e karşı verdiği yanıtlarla çatışmaların şiddetini artırdı.
İsrail'in hava kuvvetleri, Lübnan'ın birçok bölgesine yönelik yoğun hava saldırıları düzenlerken, Hizbullah da İsrail'in önemli şehirlerinden biri olan Tel Aviv'e füze fırlattı.
Bu, çatışmaların başlamasından bu yana Tel Aviv'in ilk kez Lübnan'dan füze saldırılarına hedef olduğu anlamına geliyor. Bu saldırılar, özellikle sivil bölgelerde büyük kayıplara neden oldu. Lübnan Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, bu saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yüzlerce insan hayatını kaybetti ve binlerce kişi yaralandı.
Bölgedeki bu tırmanışın arkasında yatan güç dinamiklerine bakıldığında, İsrail'in ileri teknoloji ve istihbarat yetenekleri önemli avantajlar sunsa da, Hizbullah'ın geniş füze ve insansız hava aracı cephaneliği, İsrail'e karşı koymada etkili bir faktör olmaya devam ediyor.
Hizbullah'ın bu tür bir askeri gücü, özellikle güney Lübnan'daki derin savunma hatları ve yeraltı tünel sistemleriyle birleştiğinde, savaşın geleceğini belirleyebilecek bir unsur olarak öne çıkıyor.
Bu çatışmalar, sadece İsrail ve Lübnan için değil, tüm bölge için istikrarsızlık riskini artırıyor ve uluslararası toplumun duruma yönelik endişelerini artırıyor. Savaşın genişlemesi, bölgesel ve küresel güçlerin de müdahalesini tetikleyebilir.
