Alman ekonomisinde resesyon bekleniyor
Almanya'nın önde gelen ekonomi düşünce kuruluşlarından beş tanesi, 2024 yılı için Alman ekonomisinde resesyon öngörüsünde bulundu. Bu kapsamda, ülkenin GSYH (gayrisafi yurt içi hasıla) büyüme tahmini %0,1’den %-0,1’e indirildi. Kuruluşlar arasında Ifo (Ekonomi Araştırma Enstitüsü) de yer alırken, 2024-2025 ve 2026 yıllarını kapsayan büyüme tahminleri güncellenerek kamuoyuna sunuldu.
GSYH büyüme tahminlerinde revizyon
Beş düşünce kuruluşunun hazırladığı "Geçiş Sürecindeki Alman Ekonomisi: Zayıf İvme, Düşük Potansiyel Büyüme" başlıklı raporda, 2023 yılı için GSYH büyüme tahmininin %0,1’den %-0,1’e çekildiği belirtildi. Gelecek yıl için yapılan büyüme tahmini de %1,4’ten %0,8’e düşürüldü. 2026 yılı için ise %1,3 oranında bir büyüme öngörülüyor.
İşsizlik ve istihdam tahminleri
Rapora göre, istihdam edilen kişi sayısının bu yıl 46,011 milyondan 46,176 milyona çıkması bekleniyor. Ancak işsizlik oranının 2024'te %5,7'den %6’ya yükseleceği tahmin ediliyor. İşsiz sayısının bu yıl 2,77 milyona ulaşacağı, 2025'te ise bu rakamda hafif bir artışın görülebileceği belirtiliyor.
Enflasyonda düşüş bekleniyor
Enflasyonun bu yıl %5,9'dan %2,2’ye gerilemesi, 2024’te ise %2 seviyesine düşmesi bekleniyor. Bu durum, enerji maliyetlerinde yaşanan değişiklikler ve küresel arz zincirindeki toparlanmaya bağlanıyor.
İmalat sektörü zayıflıyor
Düşünce kuruluşları, Alman ekonomisinin son iki yıldır durgunluk içinde olduğunu belirterek, gelecek yıl yavaş bir toparlanma sürecinin başlayabileceğini öngörüyor. Ancak ekonomik büyümenin yakın gelecekte koronavirüs öncesi seviyelere dönmeyeceği vurgulanıyor. Raporda, özellikle imalat sektöründe sermaye malları üreticileri ve enerji yoğun sanayilerin yapısal değişim ve gerilemeden etkilendiği kaydedildi.
Rekabet gücü azalıyor
Açıklamada, Alman şirketlerinin artan enerji maliyetleri ve Çin’den gelen yüksek kaliteli sanayi mallarının rekabeti nedeniyle zorlandığı belirtildi. Ayrıca, küresel sanayi sektöründeki zayıflamanın, yeni siparişlerin azalmasına ve imalat sanayisinin güç kaybetmesine yol açtığı ifade edildi.
Çin'den gelen rekabet baskısı
Alman ekonomisinin karşılaştığı zorlukların bir kısmı, Çin’den gelen yoğun rekabetten kaynaklanıyor. Rapora göre, yatırım faaliyetlerindeki zayıflık, özellikle imalat sektöründeki sorunların başlıca belirtilerinden biri olarak görülüyor. Sürekli yüksek faiz oranları, artan jeopolitik ve ekonomik belirsizlikler, hem şirketlerin yatırım yapma iştahını hem de hanehalkının harcama eğilimini olumsuz etkiliyor.
Hanehalkının tasarruf eğilimi artıyor
Rapor, tüketicilerin yeni konut ya da tüketim mallarına harcama yapmak yerine giderek daha fazla tasarruf etmeye yöneldiğini ortaya koyuyor. Bu duruma rağmen ekonomide geçici bir toparlanma bekleniyor. Rapora göre, reel harcanabilir gelirlerdeki güçlü büyüme özel tüketimi canlandıracak ve komşu Avrupa ülkelerindeki toparlanma da Alman dış ticaretine olumlu yansıyacak. Bu durum, daha elverişli finansman koşullarıyla birlikte sabit varlıklara yapılan yatırımlara da katkı sağlayacak.
Yapısal değişim ekonomiyi etkiliyor
DIW Berlin Ekonomi Tahmin ve Politikaları Başkanı Geraldine Dany-Knedlik, Alman ekonomisinin yalnızca ekonomik gerilemeden değil, aynı zamanda yapısal değişim süreçlerinden de etkilendiğini belirtiyor. "Çin’den gelen güçlü rekabet, karbonsuzlaştırma, dijitalleşme ve demografik değişim, Alman ekonomisinin uzun vadeli büyüme beklentilerini zayıflatan önemli yapısal uyum süreçlerini tetikliyor" ifadelerini kullanarak, bu unsurların ekonominin geleceğini şekillendirdiğini vurguladı.
Rapor hükümetin ekonomik tahminlerinde önemli bir rol oynuyor
Bu kapsamlı rapor, Almanya’nın önde gelen beş düşünce kuruluşu olan Ifo (Ekonomi Araştırma Enstitüsü), IfW (Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü), IWH (Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü), RWI (Leibniz Ekonomik Araştırma Enstitüsü) ve DIW Berlin tarafından hazırlanıyor. Raporda sunulan tahminler, Alman hükümetinin ekonomik projeksiyonlarına temel oluşturuyor ve bu projeksiyonlar, kamu bütçelerinin hazırlanmasında büyük önem taşıyor.
Alman ekonomisi resesyon riskiyle karşı karşıya
Alman ekonomisi, artan faiz oranları, azalan yatırımlar ve yapısal değişikliklerin etkisiyle büyümede güçlük çekiyor. Yılın ikinci çeyreğinde ekonomi %0,1 oranında küçüldü. Almanya Merkez Bankası, 3. çeyrek için daha düşük bir büyüme öngörüyor. Ifo (Ekonomi Araştırma Enstitüsü) ise bu dönemde GSYH'de daha fazla düşüş olabileceğini değerlendiriyor.
Alman ekonomisi teknik resesyon riski altında
Alman ekonomisinin 2023'ün 3. çeyreğinde de küçülmesi durumunda, ülke teknik olarak resesyona girecek. Teknik resesyon, "art arda iki çeyrek GSYH’de küçülme yaşanması" olarak tanımlanıyor. Almanya, 2009 senesinden bu tarafa ilk defa 2020'de salgının etkisiyle resesyon yaşamıştı. Alman hükümeti, 2023'te %0,3’lük bir büyüme bekliyor.
Ifo, büyüme tahminini sıfıra düşürdü
Almanya’nın önde gelen ekonomi düşünce kuruluşu Ifo, 2024 ve sonrası için ülkenin büyüme tahminini %0,4’ten sıfıra indirdi. 5 Eylül'de yapılan bu açıklamada, düşük yatırım seviyeleri ve azalan siparişlerin ekonomideki durgunluğa katkı sağladığı belirtildi. Almanya’nın güçlü ekonomik büyüme dönemi sona ererken, ülke artan zorluklarla karşı karşıya.
Alman iş modelleri değişim baskısı altında
Almanya’nın geleneksel iş modeli, özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında artan enerji fiyatları ve Avro Bölgesi’nde yükselen faiz oranları nedeniyle zorluk yaşıyor. Uzun yıllar boyunca "Ucuz enerji ve 'ara malı' ithal edip bunları yüksek kaliteli ürünlere dönüştürerek pahalıya satın" şeklinde işleyen model artık etkili olmuyor. Çin, Türkiye ve diğer ülkeler Almanya’dan ithal ettikleri malları kendi üretmeye başladıkça, Almanya’nın küresel rekabet gücü zayıflıyor.
Kovid-19 ve savaşlar, Alman ekonomisinin zayıflıklarını açığa çıkardı
Alman ekonomisi, Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna Savaşı ve küresel tedarik zincirindeki kesintiler gibi son dönemdeki krizlerle ciddi bir darbe aldı. Bu krizler, ülkenin yapısal sorunlarını ve ekonomisinin zayıflıklarını daha görünür hale getirdi. İklim değişikliği, demografik zorluklar ve jeopolitik gerilimler de Almanya’nın gelecekteki ekonomik performansını tehdit ediyor. Ayrıca ülkenin ağır bürokrasi ve karmaşık düzenlemeler altında ezildiği eleştirileri de artıyor.
Alman sanayisinin Çin’e karşı rekabet sorunu büyüyor
Alman sanayisi, özellikle teknolojik alanda Çinli şirketlerle rekabet etmekte zorlanıyor. Uzak Doğulu şirketlerin yenilenebilir enerji ve otomotiv sektörlerinde ilerlemesi, Almanya'da "Çin Şoku" olarak tartışılmaya başlandı. Çin’in teknolojik açıdan arayı hızla kapatması, Almanya’nın küresel sanayi pazarındaki liderlik pozisyonunu tehdit ediyor.
