3 yaşa kadar çocuklar ekrana maruz bırakılmamalı!

Doç. Dr. Başak Şahin Acar, 3 yaşına kadar çocukların ekrana maruz bırakılmaması gerektiği uyarısında bulundu.

DHA
Kaynak DHA
YAYINLAMA
30 Eylül 2024 13:12
GÜNCELLEME
30 Eylül 2024 13:42
3 yaşa kadar çocuklar ekrana maruz bırakılmamalı!
DHA
Kaynak DHA

Ekran bağımlılığı 3-6 yaş arasında hızla artıyor

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Psikoloji Bölümü'nden Doçent Doktor Başak Şahin Acar, çocuklarda ekran bağımlılığının 3 ila 6 yaş arasında başladığını belirtti. Acar, özellikle televizyon, tablet ve telefon kullanımının çocukların beyin gelişimini etkilediğini vurguladı. "Çocuklar sınır kavramına sahip olmadığı için neyi daha fazla yaparlarsa, beyin o yöne doğru gelişmeye başlıyor. Bu nedenle 0-3 yaş arası çocukların ekrana maruz kalmalarını en aza indirmek hatta mümkünse hiç maruz bırakmamak en iyisi" dedi.

Ekran süresi aile tutumuna göre değişiyor

Doçent Doktor Başak Şahin Acar, ekran süresinin çocukların gelişiminde kritik bir rol oynadığını ve ailelerin tutumlarının büyük önem taşıdığını söyledi. "4-5 aylık bir bebeği ekrana maruz bırakmak ile 4-5 yaşında bir çocuğun ekrana maruz kalması arasında farklar var. Ancak ne kadar erken ekrana maruz kalınırsa, bağımlılık o kadar çabuk gelişir. Okul öncesi dönemde, yani 3 ila 6 yaş arasında, çocuklarda televizyon, tablet ve telefon bağımlılığının başladığını sıkça görüyoruz" şeklinde konuştu.

Yaşa uygun ekran süresi belirlemek önemli

Çocuklarda ekran kullanımında sınırların belirlenmesinin çok önemli olduğunu ifade eden Acar, "Günlük ekran süresinin yaşa uygun olarak ayarlanması gerekiyor. Örneğin, yarım saat ya da 45 dakika gibi süreler sınırlandırılmalı. Eğer sınır koyulmazsa, özellikle genç bir beyinde nöronlar, yani beyin hücreleri, daha çok yapılan aktiviteye yönelerek gelişir. Bu da çocuğun gerçek dünya algısının yerini ekran görüntüleriyle doldurmasına neden olur" dedi.

Beyin gelişimi için sınırların önemi

Acar, özellikle tablet ve telefon kullanımında çocukların, renkler, ışıklar, sesler ve oyunlardaki takip edilmesi gereken adımlar gibi unsurlar nedeniyle ekrana daha çok ilgi gösterdiğini belirtti. "Ekranlar, çocukları normal dünyaya kıyasla daha fazla içine çekiyor. Sınır konmadığında, çocukların ekran karşısında saatler geçirme isteği artıyor. Ekran kullanımı, beyin ödül merkezini de tetiklediği için çocuklar bir nevi bağımlılık geliştirmeye başlıyor ve bu da zamanla acı çekmeye kadar gidebiliyor" diye ekledi.

Ekranı aldığınızda agresifleşiyor

Doçent Doktor Başak Şahin Acar, ekran karşısında fazla zaman geçiren çocukların sosyalleşmeden uzaklaşarak agresifleşebileceğini belirtti. Çocuğun ekran süresi uzadıkça, ekrandan uzaklaştırmak daha zor hale geliyor. "Ekranı ellerinden aldığınızda çocuklar itiraz ediyor, ağlıyor, karşı çıkıyor. Özellikle uzun süre ekrana maruz kaldıklarında, bu tepkiler daha yoğun şekilde ortaya çıkabiliyor" diyen Acar, anne ve babaların bu noktada disiplinli bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini vurguladı. Acar, 0-3 yaş döneminde çocukların ekranla mümkün olduğunca az temas etmeleri gerektiğini, daha büyük yaş gruplarında ise ekran süresinin kısa tutulması gerektiğini belirtti. "Yarım saat, 15'er dakika gibi sürelerle, yaşına uygun içerik sunmak önemli. İlkokul döneminde ise haftada 1-2 gün, belirli saatlerde, günde 1 saat gibi sınırlar konulmalı" diye ekledi.

Çevrim içi okuryazarlık çok önemli

Doçent Doktor Acar, sosyal medya kullanımının küçük yaşlara kadar indiğini ve bunun siber zorbalık riskini artırdığını ifade etti. "Sosyal medya hesapları kullanmaya başlayan çocuklar, aynı yaş grubundaki kişiler tarafından siber zorbalığa maruz kalabiliyor. Bu durum, ekran kullanım süresi arttıkça daha da yaygın hale geliyor" diyen Acar, bu nedenle çevrim içi okuryazarlığın önemine dikkat çekti. Acar, çevrim içi dünyada nasıl davranılması gerektiği, hangi bilgilerin paylaşılmaması gerektiği gibi konuların okullarda öğretilmesi gerektiğini belirtti ve bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatına çevrim içi okuryazarlığın eklenmesi gerektiğini söyledi. "Yaşıtlar arasındaki zorbalık artık sadece geleneksel yollarla değil, siber zorbalık şeklinde de karşımıza çıkıyor" dedi.


Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa