TÜİK’in yayımladığı 2023 yılına ilişkin "Devlet Hesapları" bültenine göre, Türkiye'nin genel devlet açığı 2023 yılında 1 trilyon 272 milyar 714 milyon lira olarak kaydedildi.
Bu açık, gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) oranıyla yüzde 4,8 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl bu oran yüzde 2,1 iken, 2023'te yaşanan artış, deprem yardımları gibi hanehalkı ve iş yerlerine yönelik yapılan harcamaların etkisiyle meydana geldi. Merkezi devlet ve mahalli idareler açık verirken, sosyal güvenlik kurumları alt sektörü fazla verdi.
Genel devlet gelirleri, 2023 yılında 8 trilyon 204 milyar 943 milyon liraya yükseldi ve GSYH içindeki payı yüzde 30,9 oldu.
Genel devlet harcamaları, 9 trilyon 477 milyar 658 milyon liraya çıkarak, GSYH’nin yüzde 35,7'sini oluşturdu. Bu, gelirlerden daha yüksek bir harcama seviyesiyle açığın genişlemesine neden oldu.
Üretim ve ithalat üzerindeki toplam vergi ve sosyal katkı gelirleri içindeki payı yüzde 47,8'den yüzde 48,2'ye çıktı.
Gelir, servet ve benzeri cari vergiler: Bu vergilerin payı, yüzde 26,6'ya düştü. Net sosyal katkılar payı yüzde 25'e yükseldi. Sermaye vergileri payı dayüzde 0,2'ye düştü.
Türkiye’nin genel devlet konsolide brüt borç stoku da dikkat çekici bir şekilde GSYH’ye oranla yüzde 29,3’e geriledi. Borç stokunun bu şekilde düşmesi, genel kamu maliyesinde nispeten olumlu bir gösterge olarak değerlendirilebilir.
Genel devlet açığındaki artışın ana nedeni olarak, özellikle deprem yardımları ve sosyal harcamalar ön plana çıkarken, gelirlerin artmasına rağmen, harcamalardaki yüksek oranlı artış açığın genişlemesine yol açtı.