Son dönemde, Çin merkezli popüler video paylaşım platformu TikTok, 14 başsavcının dahil olduğu kapsamlı bir dava süreciyle karşı karşıya kaldı.
Bazı ABD eyaletleri ve Washington DC, TikTok'a karşı bir dava açarak, bu platformun gençlerin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ileri sürdü.
Söz konusu davalar, TikTok'a yönelik ulusal düzeyde devam eden bir soruşturmanın bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu davaların merkezinde, TikTok'un "Senin İçin" sayfasının kullanıcıların ilgi alanlarına göre oluşturulmasında kullanılan algoritması bulunuyor.
Davalarda, TikTok'un kullanıcılarının platforma bağımlı hale gelmesine neden olduğu iddia edilen tasarım özelliklerine de dikkat çekiliyor. Bu özellikler arasında, sonsuz kaydırma seçeneği, sürekli gelen bildirimler ve kullanıcılar için erişilemez görünümler yaratan yüz filtreleri yer alıyor.
Washington DC'de hazırlanan belgelerde, TikTok'un algoritmasının "dopamin artırıcı" bir yapıda olduğu belirtilerek, bu durumun genç kullanıcıları bilinçli bir şekilde aşırı kullanıma yönlendirdiği ifade ediliyor.
İddialara göre, TikTok, algoritmasının neden olabileceği "derin psikolojik ve fizyolojik zararlar" konusunda, anksiyete, depresyon ve beden dismorfisi gibi uzun süreli sorunların ortaya çıkabileceğini bildiği halde, bu algoritmadan vazgeçmiyor.
Columbia Bölgesi Başsavcısı Brian Schwalb, yaptığı bir açıklamada, TikTok'un gençleri bağımlı hale getirerek bu durumdan ekonomik kazanç sağladığını vurguladı.
Schwalb, "Kullanıcıları platformda tutmak, onların büyük reklam gelirleri elde etmenin bir yolu" diyerek, bunun aynı zamanda kullanıcıların ruh sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yarattığını da dile getirdi.
TikTok, 13 yaşından küçük çocukların uygulamaya kaydolmasına izin vermediği gibi, 18 yaş altındaki kullanıcılar için de bazı içeriklere erişimi kısıtlıyor. Ancak Washington ve diğer bazı eyaletler, çocukların bu kısıtlamaları kolaylıkla aşabildiğini ve şirketin, platformun çocuklar için güvenli olduğunu iddia etmesine rağmen, bu kısıtlamalardan kaçındıklarını belirtiyor.
Davalarda ayrıca, TikTok'un faaliyetlerine yönelik başka eleştiriler de bulunuyor. Washington DC'deki şikayette, TikTok'un kullanıcıların platformda sanal bir para birimi olan TikTok Coin'leri satın almasına ve TikTok LIVE üzerinden yayıncılar için "Hediyeler" göndermesine izin vererek "lisanssız bir sanal ekonomi" yarattığı iddia ediliyor. Yayıncılar, bu sanal parayı gerçek paraya çevirebiliyor; buna karşılık TikTok, bu işlemlerden %50 oranında bir komisyon alıyor. Ancak, bu finansal işlemler için ABD Hazine Bakanlığı veya diğer resmi kurumlar nezdinde herhangi bir kayda sahip olmadığına işaret ediliyor.
Yetkililer, TikTok'un "LIVE" özelliği aracılığıyla gençlerin cinsel içerikli yayınlar için sık sık istismar edildiğini ve bu durumun platformun herhangi bir yaş sınırı olmaksızın bir "sanal striptiz kulübü" olarak işlemesine olanak sağladığını savunuyor. Şirketin bu tür finansal işlemlerden elde ettiği gelirlerin, sömürü yoluyla kazanç sağlamasına yol açtığı iddia ediliyor.
Son birkaç yıl içinde birçok eyalet, TikTok ve diğer sosyal medya platformlarına, gençler üzerindeki sürekli artan etkilerine karşı davalar açarak önlem almaya çalıştı.
Bu davalar, geçmişte tütün ve ilaç endüstrilerine karşı gerçekleştirilen organizasyonlara benzer bir şekilde koordine ediliyor. TikTok, ulusal düzeyde başka zorluklarla da karşı karşıya bulunuyor. Çin merkezli ana şirketi ByteDance, platformu Ocak ayı ortasına kadar satmazsa, yeni bir yasaya göre aynı ay içinde ABD'de yasaklanabilir. Hem TikTok hem de ByteDance, Washington'daki bir temyiz mahkemesinde bu yasal engeli aşmaya çalışıyor. Geçen ay gerçekleştirilen duruşmada, üç yargıçtan oluşan heyet tarafların argümanlarını dinledi ve şimdi bir karar bekleniyor. Alınacak karara ABD Yüksek Mahkemesi'nde itiraz edilebilecek.