2025 yılı için asgari ücret tartışmaları hız kazanmaya devam ederken, her gün farklı oranlar gündeme geliyor. Son olarak, MÜSİAD tarafından bölgesel asgari ücret önerisi getirildi ve bu öneriye sendikalardan sert tepkiler geldi.
Aralık ayında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na odaklanan milyonlarca işçi ve işveren, enflasyon verilerini yakından takip ediyor. Geçmiş yıllarda yapılan zamlar, enflasyon oranı ile uyumlu veya birkaç puan üzerinde gerçekleşmişti. Bu yıl da asgari ücretin belirlenmesinde enflasyon verilerinin anahtar rol oynaması bekleniyor.
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, İstanbul ile Anadolu’daki yaşam şartlarının farklı olduğuna dikkat çekerek, bölgesel asgari ücretin yeniden gündeme getirilmesi gerektiğini savundu. Asmalı, Anayasa Mahkemesi’nin 50 yıl önce “eşitsizlik” ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal ettiği bu uygulamanın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Anadolu'daki hayat pahalılığının İstanbul’a göre çok daha düşük olduğunu vurgulayan Asmalı, özellikle kira fiyatlarındaki uçuruma dikkat çekerek, bazı bölgelerde asgari ücretin üçte ikisiyle çalışmayı kabul edenler olduğunu söyledi.
Sendikalar ise Asmalı’nın bölgesel asgari ücret önerisine sert çıktı. Sosyal Politikalar Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, bölgesel asgari ücretin üniter devlet yapısına ciddi zararlar verebileceği konusunda uyarılarda bulundu. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün de bu tür önerilerin işçi ücretlerini düşürme amacını taşıdığını belirterek teklifi eleştirdi. Görgün, işçilik ücretlerini aşağı çekmek için yapmayacakları öneri kalmayacağını vurguladı.
Bölgesel asgari ücret, Türkiye’de 1951-1974 yılları arasında uygulanmış, ancak Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde bu uygulamadan vazgeçilmişti.
Ekonomistler, 2025 yılı için asgari ücretin yüzde 40 ile 45 arasında bir artış gösterebileceğini tahmin ederken, işverenler bu artışın yüzde 30 ile sınırlı kalmasını talep ediyor.
Farklı tahminlere göre asgari ücret şöyle şekillenebilir: