Hamas lideri Yahya Sinvar bir çatışmada çarpışarak şehit oldu.
Sinvar, çok arzu ettiği gibi şehadete yürüdü.
O “ Düşmanın verebileceği en büyük hediye beni öldürmek” sözleriyle şehadeti bir armağan olarak kabul etmişti.
Yatağında ölmeyi değil şehit olmayı tercih ettiğini vurgulayan Sinvar, “Kalp krizi yada koronadan değil F-16 ile şehit olmayı istiyorum” demişti.
Filistin’in kurtuluşu için son nefesine kadar mücadeleye and içmişti.
“Beyaz bayrak kaldırmamız mı bekliyorlar?” diyerek ses çıkarmadan öldürülmeyi kabul etmeyeceklerini söylemişti.
İşgalci ve soykırımcılara karşı yüzbinlerce Filistinli gibi boyun eğmeden Hakk’a yürüdü.
Öldüğünde üzerinden Kur’an-ı Kerim, tespih ve zikirmatik çıktı.
İnandığı gibi yaşadı, inandığı yolda hayatını feda etti.
Bu onurlu ölüm bile İsrailli siyasetçileri çileden çıkarmaya yetti.
İsrail’in Dışişleri Bakanı Israel Katz, dünya üzerinde belki de kendilerini en çok rahatsız eden devlet adamı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı.
Sosyal medyadan “Tecavüzcü ve katil arkadaşın Sinvar’ı geri al” diye paylaşım yaptı.
Salyalarını saçarak “istenmeyen adam” ilan ettikleri BM Genel Sekreteri’ne de sosyal medyadan hadsiz bir üslupla seslendi.
Antonio Guterres’i etiketleyerek şu paylaşımda bulundu: