Diyarbakır'ın Merkez Bağlar ilçesinde 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, aralarında amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu 4 kişi hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 12 sayfalık iddianame, olayla ilgili çarpıcı detaylar ve şüphelilerin çelişkili beyanlarını içeriyor.
İddianamede, şüpheli Salim Güran’ın cep telefonunda yapılan incelemelerde, olay günü olan 21 Ağustos'a ait WhatsApp verileri ile görüşme geçmişlerinin silindiği tespit edildi. Salim Güran'ın önce Narin'in kaybolduğunu saat 15.00'te söylediği, daha sonraki görüşmelerde ise bu saati 17.00-17.30'a kaydırdığı belirlenerek çelişkili ifadelere dikkat çekildi.
Tutuklu şüpheli Nevzat Bahtiyar, ifadesinde Salim Güran tarafından tehdit edildiğini ve Narin'in cesedini Eğertutmaz Deresi'ne kendisinin bıraktığını itiraf etti. Bahtiyar, Salim Güran’ın, Narin’i öldürdüğünü söyleyerek cesedi yok etmesini emrettiğini ve aksi takdirde ailesini öldürmekle tehdit ettiğini belirtti. Cesedi bir çuvala yerleştirdiğini ve derenin kenarına bıraktığını anlatan Bahtiyar, cesedi taşlarla kamufle etmeye çalıştığını ifade etti.
Bahtiyar, olay günü Salim Güran’ın Narin’in cansız bedenini gösterdiğini ve onu bir battaniyeye sardıklarını anlattı. Battaniyeye sarılan cesedi arabasına yerleştirerek Eğertutmaz Deresi'ne götürdüğünü söyleyen Bahtiyar, aceleyle cesedi dereye bıraktığını belirtti. Ayrıca, Narin’in vücudunda ip izine benzer kızarıklıklar gördüğünü ifade etti.
Salim Güran, ifadesinde Nevzat Bahtiyar’ın iddialarını reddederek olay günü Nevzat’la görüşmediğini öne sürdü. WhatsApp kayıtlarını silme nedenini "hayat kadınlarıyla görüştüğü" için yaptığını iddia eden Salim Güran, Narin'i öldürmediğini ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Ayrıca, Yüksel Güran ile arasında bir ilişki olduğu yönündeki iddiaları da reddetti.
Narin’in annesi Yüksel Güran, kızının ölümüne karışmadığını ve Salim Güran ile bir ilişkisi olmadığını belirtti. Ağabey Enes Güran ise ilk ifadesinde Narin'in 16.30’da kaybolduğunu söylediği halde, daha sonra bu saati 19.11 olarak değiştirdi. Enes Güran, kolundaki ısırık izinin sinirlenip kendisini ısırması sonucu oluştuğunu, sırtındaki izlerin ise arama çalışmaları sırasında meydana geldiğini öne sürdü.
İddianamede yer alan bilgilere göre, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı ve Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemelerde, Narin’in cesedi üzerinde alınan numunelerden DNA analizine uygun bir sonuç alınamadı. Ayrıca, Narin’in cansız bedeninin bulunduğu yerdeki taş ve ağaç parçalarında da herhangi bir bulguya rastlanmadı.
Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan rapora göre, Narin Güran’ın ölümü, ağız ve burun kapanması ile boyuna bası sonucu oksijensiz kalmaya bağlı olarak gerçekleşti. İddianamede, çocuğun ölümüne sebep olan travmatik etkilerin başkaca bir yaralanma ile ilişkili olmadığı belirtildi.
Hazırlanan iddianame, Narin Güran’ın trajik ölümüne ilişkin soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte birçok çelişkili ifadeyi ve delil yetersizliğini ortaya koyuyor. Şüphelilerin birbirlerine yönelik suçlamaları ve verdikleri çelişkili beyanlar, davanın karmaşıklığını artırıyor. Aile üyelerinin sık sık bir araya gelerek toplantılar yaptığının tespit edilmesi ve kamera kayıtlarındaki eksiklikler, olayın planlanmış olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. Dava, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek.