BRICS Zirvesi’nde yer alan tek NATO lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı medyasının odağında. Türkiye'nin arabuluculuk rolü ve küresel siyasetteki tarafsızlığı dikkat çekti.
Tataristan’da BRICS Zirvesi düzenlendi
Rusya'ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nde gerçekleştirilen BRICS Zirvesi, Asya, Körfez ve Afrika’dan öne çıkan ülkeleri bir araya getirdi. Ekonomik ve siyasi anlamda büyük bir öneme sahip olan BRICS'e bu yıl 30'dan fazla devlet başkanı ve çok sayıda kuruluş temsilcisi katıldı.
BRICS’in genişlemesi: 9 üye ülke
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin oluşturduğu BRICS, bu yıl İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) katılımıyla üye sayısını 9’a çıkardı. Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da davet üzerine katılım sağladı.
Batı medyasının gözü Erdoğan’da
Zirve, Batı medyasında geniş yankı buldu. ABD merkezli New York Times, “Putin’in ev sahipliği yaptığı zirvede bir konuk öne çıktı: Erdoğan” başlıklı haberinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO üyesi bir ülkenin lideri olarak katılımına dikkat çekti.
Dünya sahnesinde kritik aktör
Batı medyasında çıkan haberlere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi dünya sahnesinde uzun süredir 'kritik bir aktör' olarak konumlandırdığı ifade edildi. Haberde Türkiye’nin BRICS Zirvesi'ne katılımı, birçok ülkenin çeşitli rakip güçler arasında dengeli bir ilişki kurma çabasını gösteren bir adım olarak değerlendirildi.
Denge politikası vurgusu
Uzmanların yorumlarına da yer verilen haberde, Türkiye'nin denge politikasının Ukrayna savaşı sürecinde belirginleştiği vurgulandı. Türkiye’nin NATO’da stratejik bir ortak olmaya devam ettiği, Ukrayna’ya önemli silah desteği verdiği ancak Rusya’ya karşı Batı’nın yaptırımlarına katılmadığı belirtildi. Bu durum, Erdoğan’ın farklı güçler arasında dengeyi sağlamaya çalıştığını gösteren bir yaklaşım olarak yorumlandı.
Tahıl anlaşması ve esir takası hatırlatıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna ile Rusya arasında tahıl anlaşmasına aracılık ettiğinin hatırlatıldığı haberde, Türkiye’nin ayrıca uluslararası esir takasındaki rolüne de dikkat çekildi. Zirvenin hem Rusya hem de Türkiye için önemli kazanımlar doğurabileceği ifade edildi.
Dünya siyasetinde yükseliş
ABD merkezli Foreign Policy (FP) dergisi, Türkiye'nin BRICS'e olası başvurusunun jeopolitik anlamda bir dönüm noktası olacağını belirtti. Yazıda, Türkiye’nin BRICS’e tam üye ya da ortak ülke olarak katılması durumunda, Batı’nın küresel üstünlüğüne meydan okuyan bir yapıda aktif rol alan ilk NATO üyesi olacağına dikkat çekildi. Bu adımın, küresel güneyin dünya siyasetindeki yükselişini ve Türkiye’nin dış politikadaki etkinliğini vurgulayan önemli bir gelişme olduğu ifade edildi.
Ankara'nın denge politikası
Haberde, BRICS hamlesinin Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerinde bir kırılma yaratmadığı, aksine Ankara’nın ittifaklarını çeşitlendirme amacıyla yürüttüğü denge politikasının bir parçası olduğu vurgulandı. Türkiye’nin BRICS ile ilişkiler geliştirmesinin, Batı ile bağlarını koparmadan farklı güçlerle iş birliği içinde olma stratejisinin bir uzantısı olarak değerlendirildi.
Tarafsızlık statüsü güçlenecek
FP dergisi, BRICS ülkeleri arasındaki enerji, ticaret ve altyapı iş birliğinin hızla geliştiğini belirtti. Türkiye’nin bu gruba katılmasının, BRICS açısından faydalı olacağı ve NATO üyesi bir ülkenin bulunmasının BRICS’in tarafsızlık statüsünü daha da güçlendireceği ifade edildi. Türkiye’nin BRICS'e katılması, Ankara'nın hem Batı hem de Doğu bloğunda bir ayağının olmasını sağlayarak, dış politika nüfuzunu artıracağı öne sürüldü.
Arabuluculukta güçlü lider
Financial Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in BRICS Zirvesi kapsamında bir araya geldiğini vurguladı. Haberde, Erdoğan’ın Batılı müttefiklerine, Türkiye'nin küresel arabuluculuk rolünde ne kadar güçlü olduğunu yeniden hatırlattığına dikkat çekildi. Özellikle Ukrayna savaşı boyunca Türkiye'nin tarafsız tutumunu sürdürerek diplomatik gücünü pekiştirdiği belirtildi.
Tarihi bağlar ve stratejik denge
Financial Times, Rusya ve Türkiye arasında tarihi bağlar bulunduğunun altını çizerek, Erdoğan’ın Ukrayna savaşı sırasında bile Putin ile yakın ilişkilerini sürdürdüğünü yazdı. Gazete, Ankara’nın NATO üyeliği ve Kiev ile olan yakın ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda, Erdoğan’ın diplomatik bir denge üzerinde yürüdüğünü vurguladı. Bu stratejik dengeleme, Türkiye'nin hem Batı hem de Doğu ile güçlü diplomatik bağlar kurmasını sağladı.
Erdoğan’ın BRICS Zirvesi’ndeki bu rolü, Türkiye’nin küresel siyasetteki etkisini ve arabuluculuk yeteneğini daha da pekiştirdi.