Tren raylarının standart genişliği, yani “hat açıklığı” 143,5 cm, yani tam olarak 4 fit 8,5 inç olarak belirlenmiş. Bu ölçü ilk duyduğunuzda biraz garip gelebilir. Ancak, bunun arkasında ilginç bir tarih yatıyor. Modern raylı sistemlerde kullandığımız bu ölçünün kökeni Roma İmparatorluğu dönemine kadar dayanıyor. O dönemlerde, at arabalarının geçtiği yolların genişliği, iki atın yan yana koşabileceği mesafe olarak belirlenmişti. Roma İmparatorluğu yollarının çoğu, arabaların çark genişliğine uygun olarak yapıldı. Yüzyıllar sonra İngiltere’de ilk raylı sistemler kurulduğunda, mühendisler Roma döneminden kalma yolları ve genişlikleri model aldılar ve bu ölçüyü ray sistemlerine uyarladılar.
Bu genişlik, demiryolu mühendisliği için yeni standartlar belirlenirken baz alındı. İngiltere’de demiryolu projelerini başlatan George Stephenson, bu 143,5 cm’lik genişliği standart hale getirdi. Bu ölçü, ilk başta İngiltere’de yaygın hale geldi ve ardından diğer ülkelerde de benimsenmeye başladı. Özellikle Amerika ve Avrupa’da bu İngiliz ölçüsü raylı sistemlerde kullanıldı. Böylece, bu ölçü dünya çapında demiryolu genişliği için bir standart haline geldi.
Ancak bu mesafe tesadüfi bir tercih değildi; mühendislik açısından da mantıklıydı. O yıllarda trenlerin çark genişliği, bu açıklığa uyacak şekilde yapıldı. Bu genişliğin trenlerin dengesi ve hızı açısından ideal olduğu anlaşıldı. Aynı zamanda, bu ölçünün dışına çıkılınca trenlerin üretim maliyetleri arttığından, bu mesafeye bağlı kalınarak daha ekonomik çözümler geliştirildi.
Bir de lojistik kısmı var. Farklı genişlikte raylar kullanmak, trenleri ve sistemleri uyumsuz hale getiriyordu. Tek tip ray açıklığı sayesinde, trenler farklı bölgeler arasında kolayca geçiş yapabiliyordu. Bu standart genişlik sayesinde raylı sistemler daha verimli hale geldi ve zamanla bu ölçü pek çok ülkede uluslararası standart haline geldi. Tabii, bazı ülkeler bu ölçüye bağlı kalmadı. Örneğin, Rusya’da geniş hatlar (1520 mm) kullanılıyor ve bu durum, Avrupa’dan Rusya’ya geçen trenlerin sınırda aks değiştirmesi gerektiği anlamına geliyor.
143,5 cm, basit bir rastlantının ötesinde, tarihten gelen gelenekler, mühendislik gereksinimleri ve ekonomik ihtiyaçların birleşimi olarak modern raylı sistemlerde yaşamını sürdürüyor. Günümüzde de bazı farklı genişlikte raylar bulunsa da, 143,5 cm’lik açıklık çoğu ülkede hala kullanılmakta. Bu standardın arkasında yüzlerce yıllık bir miras ve titizlikle belirlenmiş mühendislik kararları yatıyor.
Bu hikayede asıl etkileyici olan ise, Roma İmparatorluğu’nun iki atı yan yana koşturacak mesafeyi seçmesinin bugün bile trenlerde bir standart olarak karşımıza çıkması.