Endonezya’nın Papua bölgesinde yaşayan Dani kabilesi, yas tutmanın en tuhaf ve en acı yollarından birini benimsiyor. Bildiğimiz anlamda ağlamak, destek almak ya da bir danışmanla konuşmak yerine, Daniler için yasın en çarpıcı ifadesi, sevilen birinin ölümüyle bir parmağın kesilmesi. Bu ritüel, duygusal acıyı fiziksel acıyla somutlaştırmak ve kayıplarının büyüklüğünü ifade etmek için yapılıyor. Evet, kulağa inanılmaz geliyor ama gerçek!
Ritüel, daha çok kadınlar arasında uygulanıyor. Öncelikle kesilecek parmak, bir telle sıkıca sarılıyor. Bu, kan akışını durdurmak ve parmağın uyuşmasını sağlamak için yapılıyor. Parmak uyuşunca, işin en zorlu kısmı başlıyor: Parmak bir çırpıda kesiliyor! Ama burada bitmiyor. Kopan parmak parçası yakılıyor, külleri ise eve getiriliyor ve büyük bir saygıyla saklanıyor. Sevdiklerinin ruhlarının bu şekilde onurlandırıldığına inanıyorlar.
Gerçekten düşündürücü, değil mi?
Yas tutmanın bu kadar radikal bir biçimde fiziksel hale getirilmesi, Danilerin acıyı içlerinde yaşamak yerine dışa vurmayı seçtiklerini gösteriyor. Tabii, bu gelenek günümüzde yasaklandı. Fakat hala bazı kabile üyeleri, bu ritüeli gizlice sürdürmeye devam ediyor. Onlar için bu, bir kaybın yürekten hissedildiğini dünyaya haykırmanın yolu.
Bir insanın böyle bir acıyı ifade etmek için parmağını feda etmesi gerçekten inanılmaz. Hani, “Her toplumun kendine has gelenekleri vardır,” deriz ya, işte Danilerin ritüeli, bunun en çarpıcı örneklerinden biri.
Acının ve sevginin bu kadar güçlü bir sembolle birleşmesi... Ne kadar ürkütücü ama bir o kadar da anlamlı, değil mi?