Bir düşünün, kendinizi bir tabutun içinde, hareket edemeden, karanlığa hapsolmuş halde buluyorsunuz. Korkunç bir senaryo, değil mi?
İşte Taphefobi, bu dehşet verici düşüncenin hayatınızı ele geçirdiği bir fobi. Yani, diri diri gömülme korkusu. Evet, kulağa fazlasıyla ürkütücü geliyor ve gerçekten de öyle!
Taphefobi, geçmişte insanların en büyük korkularından biriydi. Özellikle tıp dünyasının gelişmediği zamanlarda, insanların “ölü” sanılıp yanlışlıkla gömülme ihtimali, bu korkuyu tetikledi. Hatta bu korku o kadar yaygındı ki, bazı tabutlar içlerine çan mekanizması yerleştirilerek tasarlanmıştı. Yani, yanlışlıkla diri gömülürseniz çanı çalabilin diye! Tuhaf ama bir o kadar da gerçek bir çözüm.
Modern dünyada, bu korkunun tıbbi bir temeli kalmamış olsa da, Taphefobi hala insanları etkileyebiliyor. Diri diri gömülme fikri, klostrofobi (kapalı alan korkusu) ile de bağlantılı olabilir.
Kapalı bir alanda, çaresiz kalma düşüncesi bazı insanlar için dayanılmaz hale geliyor. Bu fobiye sahip biri, bir cenaze evine gitmekten, hatta mezarlıkların yanından geçmekten bile korkabilir.
Korkunun sebebi genellikle yoğun bir anksiyete ya da geçmişte yaşanan bir travmatik olay olabiliyor. Mesela, bir kaza sonucu uzun süre sıkışıp kalmak veya kapalı bir yerde mahsur kalmak, bu korkunun gelişmesine yol açabilir. İnsan zihni bazen en kötü senaryoları yaratıp durur, değil mi?
Taphefobi yaşayanlar için bu, hafife alınacak bir korku değil. Düşünsenize, mezarlık gördüğünüzde kalbiniz deli gibi atıyor, nefes alamayacakmış gibi oluyorsunuz. Gerçekten, insanın zihni korkunç senaryolar yaratmada bazen fazla yaratıcı olabiliyor.
Ama korkuların bizi yönetmesine izin vermemek de önemli.
Evet, Taphefobi çok nadir gibi görünebilir, ama yaşayanlar için son derece zorlayıcı bir fobi. Diri diri gömülme fikri sadece film senaryolarında değil, bazen en derin kabuslarımızda da karşımıza çıkabiliyor.