Düşünsenize, bir hastanenin önünden geçerken bile karnınıza bir ağrı giriyor, avuçlarınız terlemeye başlıyor. İşte bu, Nosokomefobi olarak bilinen hastane korkusunun ta kendisi.
Evet, bazı insanlar için hastaneler gerçekten ürkütücü! Ve bu, “Kim hastaneye gitmek ister ki?” demekten çok daha fazlası.
Nosokomefobiye sahip biri için, bir hastaneye adım atma düşüncesi bile korkutucu olabilir. Beyin hemen tehlike moduna geçer. Kalp atışları hızlanır, nefes almak zorlaşır ve bir an önce o ortamdan uzaklaşmak istenir. Kimi zaman bu fobi, hastane kokusunu almak ya da beyaz önlüklü bir doktoru görmekle bile tetiklenebilir. Yani, bir sağlık programı izlerken bile endişelenmek mümkün!
Bu korkunun kaynağı ne olabilir?
Çoğu zaman, geçmişte yaşanan kötü bir deneyimden kaynaklanır. Belki bir ameliyat ya da acil bir hastane ziyareti sırasında hissedilen yoğun stres bu korkuyu başlatmış olabilir. Ya da çocukken hastanelerde geçirilen zor zamanlar...
Ne olursa olsun, bu fobi, insanların sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını bile göz ardı etmelerine yol açabilir. Evet, bu durum gerçekten tehlikeli olabilir.
Bir örnek düşünün: Bir arkadaşınızın hastane ziyareti için size ihtiyacı var. Normalde destek olmak istersiniz, değil mi?
Ama Nosokomefobi yüzünden o hastane kapısından girmek sizin için imkansız gibi gelebilir. Kalbiniz hızla atmaya başlar, “Hayır, burada duramam!” diye içsel bir panik yaşarsınız. Hatta kendi sağlığınızla ilgili ciddi bir sorun olduğunda bile hastaneye gitmeyi ertelemek istersiniz.
Hastaneler genellikle insanların iyileştiği yerlerdir, ama Nosokomefobiye sahip olanlar için bu yerlere gitmek, bir kabusun içine adım atmak gibidir.
Korkular mantığa meydan okur, değil mi?
Ama bu fobiyle başa çıkmak için terapi ve çeşitli teknikler mevcut.
Korkularınızı anlamak, onlarla baş etmenin ilk adımıdır.
Nosokomefobi, çoğumuza saçma ya da abartılı gelebilir, ama yaşayanlar için bu korku gerçekten zorlayıcıdır.