Tarih boyunca güzellik ve şıklık için birçok moda trendi benimsendi ancak bazıları insan sağlığı için oldukça tehlikeliydi. Kimyasal içeren kumaşlardan ölümcül korselere, sayısız trend insanları yavaşça öldüren etkiler yarattı.
İşte geçmişte insanların sağlığını riske atan ve ölümcül sonuçlara yol açan 20 moda akımı:
ARSENİK İÇEREN KUMAŞLAR
19. yüzyılın ortalarında arsenik içeren yeşil kumaşlar, Avrupa ve Amerika’da özellikle kadınlar arasında büyük bir popülerlik kazandı. O dönemde zarif ve göz alıcı kabul edilen canlı yeşil renge ulaşmanın en yaygın yolu, arsenik kullanımıydı. Bu parlak yeşil tonu sağlayan arsenik bazlı boyalar, özellikle elbiseler, şapkalar, eldivenler ve ev dekorasyonunda sıkça tercih edildi. Ancak, güzellik uğruna kullanılan bu malzemeler, hem giysiyi giyenler hem de üretim sürecinde çalışan işçiler için ciddi sağlık riskleri taşıyordu. Arsenik, zehirli etkileriyle bilinen bir kimyasaldı ve bu boyalarla yapılmış kıyafetlerin sürekli giyilmesi, zamanla vücutta zehirlenme belirtilerine yol açtı.
SIKI KORSELER
Sıkı korseler, 1800'lerde zarif bir silüet yaratmak için kadınların sıkça kullandığı moda parçalarından biriydi. Ancak bu estetik tercih, ciddi sağlık sorunlarına yol açıyordu. Dar korseler, bel ölçüsünü küçültmek uğruna kaburgaları ve iç organları sıkıştırıyor, nefes darlığı, sindirim problemleri ve organlarda deformasyon gibi sonuçlara neden oluyordu. Aşırı sıkılan korselerin uzun süreli kullanımı, bazı kadınlarda kalıcı organ hasarlarına yol açarken, nadir de olsa ölüme sebep olabiliyordu. Bu moda, o dönemin güzellik uğruna bedensel sağlığı ikinci plana atan tehlikeli trendlerinden biriydi.
RADYOAKTİF PARFÜMLER VE KOZMETİK ÜRÜNLER
1920’lerde radyoaktif elementler içeren parfümler ve kozmetikler, bilimdeki yeni keşiflerin etkisiyle popüler hale geldi. Radyoaktif maddelerin enerji verdiğine ve gençleştirici etkisi olduğuna inanılıyordu bu nedenle kadınlar bu ürünleri ciltlerine gönül rahatlığıyla uyguluyorlardı. Ancak zamanla bu radyoaktif kozmetiklerin tehlikeleri ortaya çıktı. Radyasyona uzun süre maruz kalmak, ciltte yanıklar, saç dökülmesi, bağışıklık sistemi sorunları ve radyasyon zehirlenmesine neden oldu. Birçok kişi bu tehlikeli trend nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşarken, bazıları ne yazık ki hayatını kaybetti.
KURŞUN İÇEREN MAKYAJ
19. yüzyılda beyaz ten, zarafet ve yüksek statünün simgesi olarak görülüyordu. Bu nedenle birçok kadın, ciltlerini beyazlatmak için kurşun içeren fondötenler kullanıyordu. Ancak kurşun bazlı makyaj ürünleri, uzun süreli kullanımda vücutta kurşun birikimine yol açarak zehirlenmelere ve hatta ölüme neden oluyordu. Estetik uğruna kullanılan bu tehlikeli kozmetik ürünler, dönemin kadınları için ciddi sağlık sorunları yaratıyordu.
KRİNOLİN ETEKLER
Krinolin olarak bilinen geniş, tel iskeletli etekler, 19. yüzyılın modasında büyük bir yer tutuyordu. Kadınlara ihtişamlı bir görünüm kazandıran bu etekler, ne yazık ki yangınlarda kolayca tutuşmaları nedeniyle birçok trajik kazaya yol açtı. Özellikle şömine veya mum ışığına yakın durulduğunda bu etekler bir anda alev alabiliyor ve giyen kişinin hızla hareket etmesini engelleyerek ölümcül sonuçlara neden olabiliyordu. Krınolin etekler, zarafetin yanı sıra o dönemin modasının tehlikeli yüzünü de simgeliyordu.
ÇELİKTEN YAPILMIŞ YAKA VE MANŞETLER
18. yüzyılda çelikten yapılmış yaka ve manşetler, modanın gözde parçalarından biriydi ve özellikle erkekler arasında yaygın olarak kullanılıyordu. Bu sert ve ağır aksesuarlar, şıklığı ve statüyü simgelese de oldukça tehlikeliydi. Kaza durumlarında, çelik yaka ve manşetler boğulma riskini artırırken, kırıldıklarında keskin kenarları nedeniyle ciddi kan kaybına yol açabiliyordu. Şıklık uğruna tercih edilen bu moda unsurları, aslında hayatı tehlikeye atan risklerle doluydu.
MUM IŞIĞINDA YANICI ELBİSELER
19. yüzyılda, akşam yemeklerinde mum ışığı kullanmak oldukça yaygındı ve kadınların giydiği zarif elbiseler genellikle son derece yanıcı kumaşlardan yapılmıştı. Özellikle ipek ve pamuk gibi kolay tutuşan kumaşlar, mum alevine yakın olduğunda hızla alev alabiliyordu. Bu yüzden birçok insan, elbiselerinin tutuşması sonucu çıkan yangınlarda hayatını kaybetti. Bu tehlikeli moda, o dönemde kadınların güzellik uğruna ne kadar büyük riskler aldığını gösteriyor.
RADYUM KIZLARI
1920'lerde, radyoaktif radyum ile saatlerin üzerindeki rakamları boyayan kadın işçiler, yüksek radyasyon seviyelerine maruz kalıyordu. Boyama sırasında fırça uçlarını dudaklarıyla sivriltmeleri, radyoaktif maddenin doğrudan vücutlarına girmesine neden oluyordu. Zamanla, bu işçilerde ciddi sağlık sorunları ve kansere bağlı ölümler görüldü. Radium kızları olarak anılan bu kadınlar, radyasyonun tehlikelerinin daha iyi anlaşılmasını sağladı.
UZUN SAÇ TOPUZLARI
Tarihi Avrupa’da kadınlar, saçlarını dolgun göstermek için balmumu ve diğer yanıcı maddeler kullanarak büyük topuzlar yapıyordu. Ancak bu topuzlar, özellikle mum ışığına yakın yerlerde büyük bir tehlike oluşturuyordu. Saçların kolayca tutuşması, kadınların yangınlarda ciddi yanıklar ve ölümler yaşamasına yol açtı. Estetik uğruna yapılan bu uygulama ciddi sağlık riskleri taşıyordu.
PLATFORM TOPUKLAR
Platform topuklar, özellikle 20. yüzyılda popülerlik kazanan bir moda trendiydi. Ancak yüksek topuklu ayakkabılar, dengeyi zorlaştırarak düşme ve yaralanma riskini artırıyordu. Birçok kişi bu tür ayakkabılar yüzünden düşerek ciddi yaralanmalar yaşadı. Bazı vakalarda ölümler dahi görüldü. Bu tehlikeli moda, estetik görünüm uğruna sağlığı tehlikeye atan bir trend olarak tarihe geçti.
SIKI BEBEK KUNDAKLARI
Orta Çağ'da bebekleri sıkıca kundaklayarak büyütmek, onları disiplinli ve sakin tutmak için yaygın bir yöntemdi. Ancak bu sıkı kundaklar, bebeklerin solunum yollarını etkileyerek nefes almalarını zorlaştırıyordu. Bebeklerde ciddi solunum problemleri ve hatta ölümler görüldü. Bu gelenek, bebeklerin sağlığını tehlikeye atan bir uygulama olarak biliniyor.
ÇİN’İN LOTUS AYAKLARI
Çin'de yüzyıllar boyunca süren "lotus ayakları" geleneği, kadınların ayaklarının küçültülmesi için ayak kemiklerinin bağlanmasını içeriyordu. Küçük ayaklar güzellik simgesi kabul edildiği için kemikler acı verici biçimde deforme ediliyordu. Ancak bu uygulama, enfeksiyonlar ve kemik bozuklukları nedeniyle birçok ölüme yol açtı. Lotus ayakları, güzellik uğruna sağlıktan ödün verilen bir uygulamaydı.
PAMUKLU MALZEMELERİN YANICILIĞI
19. yüzyılda kadın giysilerinde kullanılan pamuklu kumaşlar, yangınlarda kolayca tutuşabilen yapılarıyla tehlike yaratıyordu. Özellikle mum veya şömine gibi açık ateşle temas ettiğinde pamuklu elbiseler hızla yanarak kazalara neden oluyordu. Bu nedenle birçok kadın, yanarak hayatını kaybetti. Bu yanıcı kumaşlar, dönemin moda anlayışının trajik sonuçlarından biriydi.
SICAK DEMİRLE SAÇ ŞEKİLLENDİRME
19. yüzyılda saçları sıcak demirle şekillendirmek, kadınlar arasında oldukça popülerdi. Ancak bu uygulama, dikkatli yapılmadığında ciddi yanıklara ve saç derisinde kalıcı hasarlara yol açabiliyordu. Bazı vakalarda saç yanması, enfeksiyon ve ciddi sağlık sorunlarına neden oluyordu. Estetik uğruna yapılan bu tehlikeli işlem, dönemin kadınları için büyük bir risk taşıyordu.
KADINLAR İÇİN AĞIR MÜCEVHERLER
Orta Çağ’da kadınlar, gösterişli ve ağır mücevherler takarak zenginliklerini sergiliyordu. Ancak bu ağır takılar, uzun süre takıldığında boyun ve sırt ağrısına neden oluyor, bazı durumlarda kemiklerde deformasyona yol açıyordu. Mücevherlerin ağırlığı, zamanla kronik yaralanmalara ve omurga problemlerine sebep oldu. Bu moda, estetik uğruna büyük fedakarlık gerektiriyordu.
CIVA İÇEREN ŞAPKA ASTARLARI
19. yüzyılda şapka yapımında kullanılan cıva, şapka üreticileri arasında ciddi sağlık sorunlarına yol açıyordu. Cıva buharını sürekli soluyan işçilerde sinir sistemi bozuklukları, titreme ve hatta ölümler meydana geldi. Bu durum, "şapka yapımcılarının hastalığı" olarak anılan yaygın bir rahatsızlık haline geldi. Cıva, o dönemin şapka üreticileri için ölümcül bir tehlike oluşturuyordu.
KORSE İÇİNDE UYUMA MODASI
Geçmişte korselerle uyuma modası, özellikle kadınlar arasında ince bel arzusunu destekleyen bir trenddi. Ancak sıkı korseler, gece boyunca nefes darlığına ve solunum yetmezliğine neden oluyordu. Zamanla iç organlarda hasar ve bazı durumlarda ölümler yaşandı. Bu estetik uğruna yapılan uygulama, dönemin moda kurallarının sağlığa olan tehlikeli etkilerinden biriydi.
KURŞUN İÇEREN SAÇ BOYALARI
19. yüzyılda kurşun içeren saç boyaları, saçlara parlaklık kazandırmak için yaygınca kullanılıyordu. Ancak kurşun, zamanla vücutta birikerek zehirlenmeye ve ciddi sağlık sorunlarına neden oldu. Bu saç boyaları, uzun vadede ölümlerle sonuçlanan zehirlenmelere yol açtı. Güzellik uğruna kullanılan bu kimyasal ürünler, sağlığı tehdit eden bir moda unsuru haline gelmişti.
DERİDEN YAPILAN ARSENİK ELDİVENLER
19. yüzyılda beyaz deri eldivenler, zarif bir moda unsuru olarak popülerdi. Ancak bu eldivenlerin üretiminde kullanılan arsenik, deriden vücuda geçerek zehirlenmelere neden oluyordu. Zarif görünüm uğruna arsenikli eldivenleri tercih eden birçok kişi bu tehlikeli moda trendi yüzünden sağlık sorunları yaşadı.
ZEHİRLİ ÇİÇEK KOKULARI
Orta Çağ’da, zehirli bitki özleri içeren çiçek kokuları, egzotik ve cazip oldukları için tercih ediliyordu. Ancak bu bitki özleri solunum yoluyla vücuda alınarak zehirlenmelere ve bazen de ölüme yol açtı. Moda uğruna kullanılan bu kokular sağlığı tehdit eden etkileriyle dikkat çekiyordu.