Nazar inanışı nereden geliyor?

Farklı kültürlerde “şeytan bakışı” olarak adlandırılan nazar değmesi inancı, binlerce yıldır toplumlarda olumsuz enerjiyi yansıtan bir inanış olarak kaldı.

ZDA
Zeliha Demirci Aktaş Editör
YAYINLAMA
12 Kasım 2024 22:59
GÜNCELLEME
12 Kasım 2024 23:15
Nazar inanışı nereden geliyor?
ZDA
Zeliha Demirci Aktaş Editör

Nazar inancı, birçok kültürde “şeytan bakışı” veya “şeytanın gözü” olarak anılır ve iyi niyetli görünen bir bakışın bile kötü etkilere yol açabileceğine inanılır. Örneğin, bebeğine yeni elbise giydiren bir anne, bebekle çarşıya çıktığında onu bir başkası sevdiğinde eve döndüklerinde bebek hastalanabilir. Anne, bunu bebeğe sevgiyle yaklaşan kişinin “nazarına” bağlar. Burada dikkat çeken şey nazarı değen kişinin kötü niyetli olmamasıdır. Bu bakışlar genellikle kıskançlık veya aşırı ilgi gibi duygulardan kaynaklanan farkında olunmayan bir enerjidir.

NAZARIN GÜCÜ
Nazarın, bakışla gelen güçlü bir enerji olarak kabul edilmesinin temelinde bakışın konuşmadan daha etkili ve odaklı bir güç taşıdığı inancı yatar. Bakışın insan ruhu ile bütünleşerek etki ettiği ve dolayısıyla daha kalıcı, hatta zarar verici olduğu düşünülür. Çoğumuz, kalabalık bir ortamda sırtımız dönükken bile birinin bize baktığını hissedebiliriz. Bu, bakışın enerjisinin ne kadar güçlü algılanabileceğinin bir göstergesi olarak kabul edilir.

NAZAR İNANCININ YAYILMASI
Nazar inancının Sümerlerden geldiği düşünülüyor. Eski Sümerlerde bazı insanların “bakışlarıyla” suları kurutup ölüme yol açabileceğine inanılırdı. Bu inanç, zamanla bakışların yalnızca cansız nesneleri değil canlı varlıkları da kurutabileceğine dair bir korkuya dönüştü. Örneğin, nazar değen çocukların ishal olup vücutlarındaki sıvıyı kaybetmeleri, annelerin sütlerinin azalması ve ağaçların kuruması gibi örnekler bu inancın büyümesine katkıda bulundu. Tüm bu olayların temelinde "sıvı kaybı" ve “kuruma” olması, nazarın etkisinin bir bakışla her şeyin canlılığını söndürebileceğine dair yaygın bir kanaat yarattı.

MAVİ GÖZ VE NAZAR BONCUĞU İNANCI
Doğu Akdeniz ve Ege kıyılarında, mavi gözlü insanların nazarının daha güçlü olduğuna inanılır. Mavi gözlü kişilerin az bulunması, bu bakışlara yönelik bir korkunun oluşmasına neden olmuştur. Bu yüzden mavi göz şeklinde camdan yapılan nazar boncukları, nazardan korunmak için popüler bir sembol haline gelmiştir. Mavi boncukların, kötü bakışları geri yansıtacağına veya etkisini azaltacağına inanılır ve bu semboller özellikle bebeklere, yeni eşyalara ve nazarın değmesinden korkulan her yere takılır.

AMERİKA VE ASYA GİBİ BÖLGELERDE NAZAR İNANIŞI YOK
Nazar inancı, Hindistan’dan Portekiz’e, İskandinavya’ya kadar geniş bir coğrafyada yayılmıştır. Ancak Amerika, Çin, Kore ve Güneydoğu Asya gibi bazı bölgelerde bu inancın izlerine pek rastlanmaz. Batıl inançların güçlü olduğu diğer bölgelerde yaygınlık kazanan bu inanç, Avrupalı kaşifler, göçmenler ve denizciler tarafından zamanla farklı coğrafyalara taşınmış.

GÜNÜMÜZDE NAZAR İNANIŞI
Bugün bile nazar değmesine karşı korunma amacıyla nazar boncuğu veya çeşitli tılsımlar birçok ülkede yaygın olarak kullanılıyor. Bilimsel bir dayanağı olmasa da, nazardan korunmak için alınan bu önlemler, insanlara kendilerini güvende hissettiren kültürel bir miras olarak varlığını sürdürüyor.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa