İngilizce’de hindiye “Turkey” denmesi aslında tarihi bir yanlış anlaşılmadan kaynaklanıyor. Amerika kıtasına özgü bir hayvan olan hindi, keşfedildiğinde Avrupalılar onu başka bir kuş türüyle karıştırdılar ve bu karışıklık bugüne kadar devam etti. Peki, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye ile hiçbir ilgisi olmayan hindi nasıl oldu da "Turkey" adını aldı?
11. yüzyıldan itibaren Anadolu’ya yerleşen Selçuklu Türkleri ile birlikte, özellikle Haçlı Seferleri sırasında Batılı kaynaklarda bu bölgeye "Turquia," "Turchia" veya "Turkey" gibi isimler verilmeye başlandı. Avrupalılar, Bizans topraklarının büyük kısmını fetheden Türklerin yerleşim alanı olarak gördükleri Anadolu'yu "Türklerin Ülkesi" anlamında kullanmaya başladılar.
OSMANLI DÖNEMİNDE TİCARETİN ROLÜ
15. ve 16. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolünde olan Türkiye üzerinden Avrupa’ya pek çok egzotik ürün ithal ediliyordu. Afrika kökenli “guinea fowl” adlı bir kuş, Osmanlı tüccarları aracılığıyla Avrupa'ya taşınıyordu. Avrupa'ya Türkiye üzerinden getirilen bu kuşa, "Turkey bird" yani “Türkiye kuşu” adı verildi ve zamanla kısaca “turkey” olarak anılmaya başlandı. Ancak Amerika kıtası keşfedildiğinde ve orada hindiyle tanışıldığında Avrupalılar bu yeni kuşu Afrika kuşuyla karıştırdılar.
HİNT TAVUĞU VE AFRİKA HİNDİSİ KARMAŞASI
Amerikan hindileri 1519 yılında İspanyollar tarafından Avrupa'ya getirildi. Bu egzotik kuş, kısa sürede kıta boyunca yayıldı ve 1541’de İngiltere’ye ulaştı. İngilizler, o dönemde Türk toprakları olan Batı Afrika’dan Portekizli tüccarlar aracılığıyla gelen Afrika kökenli bir kuşla (guinea fowl) karşılaştırarak kafaları karıştı. O kuşa "Turkey bird" yani "Türkiye kuşu" demişlerdi ve Amerikan hindisini de bu kuş sanarak aynı isimle adlandırdılar. Zamanla iki kuş arasındaki fark anlaşılsa da Amerikan hindisinin adı "Turkey" olarak kalıcı hale geldi.
AMERİKA KITASI KEŞFEDİLDİĞİNDE KARIŞIKLIK BAŞLIYOR
Amerika keşfedildikten sonra yerli hindi Avrupa’ya getirildiğinde, Avrupalılar bu kuşu bildikleri "Turkey bird" yani "Türkiye kuşu" ile aynı sanarak ona da "turkey" adını verdiler. Böylece Amerika kökenli olan hindi, yanlışlıkla Türkiye’yle ilişkilendirilen bir isimle anılmaya başlandı. Bu yanlış adlandırma İngilizce’de hindiye “Turkey” denmesine sebep oldu.
ŞÜKRAN GÜNÜNÜN SEMBOLÜ
ABD'de her yıl kasım ayında kutlanan Şükran Günü'nün vazgeçilmez sembolü olan hindi aslında Amerika kıtasının yerlisidir. Kuzey Amerika’da vahşi olarak yaşayan hindi türleri, Kristof Kolomb kıtayı keşfetmeden çok daha önce bu topraklarda bulunuyordu. Hatta Güney Amerika’ya ilk gelen Avrupalılar, Azteklerin hindi cinslerinden birini evcilleştirmiş olduğunu görmüşlerdi.
BİRBİRİNDEN İLGİNÇ TEORİLER
Hindinin "Turkey" olarak adlandırılmasına dair başka ilginç teoriler de var. Bunlardan biri, Kolomb’un ilk yolculuğuna katılan Portekiz Yahudisi Jose de Torres’in, hindiyi gördüğünde İbranice “büyük kuş” anlamına gelen “Tukki tukki” diye bağırdığı iddiası. Bir diğer teori ise Kolomb’un Amerika’yı Hindistan sanması üzerine, hindiyi "Hint tavus kuşu" olarak görmesi ve ona “Tuka” adını vermesiyle zamanla bu kelimenin "Turkey"ye dönüşmesi. Kızılderililerin hindiye “Fırke” demesi nedeniyle bu ismin “Turkey” olarak İngilizce’ye geçtiği de bir başka popüler görüş olarak biliniyor.
TÜRKİYE, HİNDİ, HİNDİSTAN…
Bu isim karmaşasının, İngilizce'de hindiye “Turkey” denmesine neden olan tek örnek olmadığını belirtmek gerekiyor. Örneğin, Fransızca’da da hindiye “dinde” yani "Hindistan kuşu" anlamına gelen bir isim veriliyor. Türkçe’de de “hindi” kelimesi Hindistan’ı anımsatırken, bizde de örneğin “mısır” bitkisi için "Mısır" ülkesinin adının kullanılmasına benzer bir örnek bulunuyor. Bu benzerlikler ticaret ve kültürel etkileşimlerin dünya dillerinde yarattığı ilginç tesadüfler olarak dikkat çekiyor.
HİNDİ BİR SÜS HAYVANI OLARAK KULLANILIYORDU
Başlangıçta sadece renkli tüyleri için süs hayvanı olarak beslenen hindiler, 1935'ten sonra etleri için yetiştirilmeye başlandı. Vahşi hindiler, akarsu ve göl kenarlarında yaşamayı tercih eder ve tehlike anında 400 metreye kadar uçabilirler. Marketlerde hindi yumurtasının bulunmamasının sebebi ise hindilerin yılda yaklaşık 100-120 yumurta yapmaları ve yumurtalarının çok büyük olmasıdır. Çoğunlukla bu yumurtalar yeni hindi yetiştirmek amacıyla kullanılır, bu yüzden hindi yumurtaları ticari olarak pek satışa sunulmaz.