YENİ DOĞMUŞ BİR ŞEMPANZEYİ EVLAT EDİNDİLER
1931 yılında, Amerikalı psikolog Winthrop Kellogg ve eşi Luella, hayvan davranışlarının insanlarla benzer yönlerini incelemek amacıyla sıra dışı bir deneye imza attılar. Çift, insan gibi yetiştirilen bir şempanzenin insan davranışları sergileyip sergileyemeyeceğini test etmek için, yeni doğmuş bir şempanze olan Gua’yı evlat edindi. Ancak bu deneyde yalnızca Gua değil, çiftin kendi bebekleri Donald da dahil edildi. Bu deney, psikoloji tarihinde hem korkutucu hem de üzücü bir hikaye olarak yerini aldı.
GENETİK Mİ, ÇEVRE Mİ? DENEYİN AMACI NEYDİ?
Winthrop Kellogg, o dönemde psikoloji dünyasında yankı uyandıran "genetik mi, çevre mi?" sorusuna yanıt arıyordu. Bu deneyi tasarlarken, insan gibi yetiştirilen bir şempanzenin davranışlarının ne kadar insana yakın olabileceğini anlamaya çalıştı. Kellogg ailesi, Gua’yı kendi evlerinde oğlu Donald ile aynı koşullarda büyüterek eğitmeye başladı. İkili aynı ortamda beslendi, aynı kurallar çerçevesinde yetiştirildi ve sosyal beceriler geliştirmesi için Gua’ya sürekli eğitim verildi.
GUA VE DONALD ARASINDAKİ ETKİLEŞİM
Deney ilerledikçe, Gua belirli insan davranışlarını taklit etmeye başladı. Örneğin, bazı komutlara yanıt veriyor, yüz ifadelerini taklit ediyor ve çevresindeki nesnelere insanların tepkisini taklit ederek tepki gösteriyordu. Kellogg ailesi, Gua’nın gelişimini büyük bir heyecanla izliyordu. Ancak ilginç ve ürpertici bir gelişme yaşandı; Donald, Gua’yı taklit etmeye başladı!
DONALD ŞEMPANZE SESLERİNİ ÇIKARMAYA BAŞLADI
Kendi biyolojik sınırları nedeniyle dil öğrenme konusunda ilerleme kaydedemeyen Gua’nın yanı sıra, Donald da bu durumdan etkilenmişti. Donald, şempanzenin çıkardığı sesleri taklit etmeye başladı. Yüz ifadeleri ve bazı vahşi davranışlar sergilediği gözlemlendi. Bu durum, Kellogg ailesini endişelendirdi ve deneyin etik açıdan kabul edilebilirliği sorgulanmaya başlandı.
DENEYİN SONLANDIRILMASI VE ÜZÜCÜ SONUÇLAR
Winthrop ve Luella Kellogg, Donald’ın bu beklenmedik davranış değişiminden ötürü deneyi erken sonlandırma kararı aldılar. Gua, deney sona erdikten sonra bir süre daha Kellogg ailesiyle kaldı ancak sonunda doğal ortamına geri gönderildi. Ne yazık ki, Gua bu yeni hayatına uyum sağlayamayarak kısa sürede yaşamını yitirdi. Gua’nın kısa ve trajik hayatı, deneyin başarısız sonuçlarından biriydi.
DONALD İNTİHAR EDEREK YAŞAMINA SON VERDİ
Deneyden yıllar sonra Donald, yetişkinliğe adım atarken kendisini sosyal hayata entegre etmekte zorluklar yaşadı. Çocukluk döneminde yaşadığı bu sıra dışı deneyim, onun üzerindeki etkilerini hiç kaybetmedi. Donald yaşamının ilerleyen yıllarında çeşitli psikolojik sorunlarla mücadele etti ve sonunda bir yetişkin olarak intihar ederek hayatına son verdi.