Milli kanser ilacında yeni aşamaya geçiliyor

Uzmanlar, eEF2K inhibitörü geliştirme çalışmalarıyla Türkiye'nin kanser tedavisinde dışa bağımlılığını azaltmayı hedefliyor.

Hakan Öksüz Editör
YAYINLAMA
22 Kasım 2024 12:08
GÜNCELLEME
22 Kasım 2024 14:41
Milli kanser ilacında yeni aşamaya geçiliyor
Hakan Öksüz Editör

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferah Cömert Önder ve ekibi, 2014 yılında başlattıkları kanser tedavisi projesinde önemli aşamalara ulaştı.

HANGİ KANSER TÜRLERİNDE İŞE YARAYACAK?

Bahçeşehir Üniversitesi, Houston Methodist Araştırma Enstitüsü ve diğer bilim insanlarıyla yürütülen çalışma, üçlü negatif meme kanseri, pankreas, akciğer, deri ve yumurtalık kanserlerinde etkili ilaç geliştirmeyi amaçlıyor.

Proje, TEKNOFEST kapsamında düzenlenen ISIF'24 Uluslararası Buluş Fuarı'nda gümüş ve bronz madalyalar kazandı.

KANSERE ÖZEL HEDEF MOLEKÜLLER GELİŞTİRİLİYOR

Doç. Dr. Önder, projenin odağında "Ökaryotik Uzama Faktörü 2 Kinaz" (eEF2K) hedefli moleküllerin olduğunu belirtti. Bu moleküller, sadece kanser hücrelerine ulaşarak yan etkileri en aza indirmeyi hedefliyor. Geliştirilen moleküllerin laboratuvarda küçük ölçekli sentezlerini tamamladıklarını ifade eden Önder, hayvan deneylerine başladıklarını kaydetti.

Önder, "Tasarladığımız moleküllerin, kanser hücrelerinin büyümesini engelleme potansiyeli bulunuyor. Yaptığımız çalışmalar, hem kanser tedavisinde hem de Türkiye'nin milli ilaç geliştirme sürecinde önemli bir adım olacak," dedi.

FDA ONAYI İLE YERLİ ÜRETİM HEDEFİ

Geliştirilen moleküllerin FDA onayına kadar ilerlemesi halinde, Türkiye'nin kanser ilaçlarında dışa bağımlılığının azalacağı ve önemli ekonomik kazanç sağlanacağı öngörülüyor. Önder, bu süreçte elde edilen başarıların yeni moleküllerin geliştirilmesi için temel oluşturacağını belirtti.

Doç. Dr. Önder, "Kanser tedavisinde kullanılan ithal ilaçların Türkiye'ye maliyeti yıllık 5 milyar doları buluyor. Üçlü negatif meme kanseri gibi zorlu türlerde etkili olacak bir molekül bile pazar payının yüzde 1'ine sahip olsa, milyon dolarlık bir katkı sağlayabilir," diye konuştu.

FON DESTEĞİ ARAYIŞI SÜRÜYOR

Doç. Dr. Önder, ilaç tasarım ve geliştirme sürecinin uzun soluklu olduğunu ve yüksek bütçeler gerektirdiğini vurguladı. Özellikle toksisite testleri ve ileri faz çalışmalarında daha fazla kaynağa ihtiyaç duyduklarını belirtti.

Önder, "Farelerde yapılan çalışmalardan sonraki aşamalar, tavşan ve maymun gibi canlılar üzerinde testleri de içeriyor. Bu aşamaların maliyetli olması nedeniyle, ulusal ve uluslararası kuruluşlardan fon desteği bekliyoruz. Hedefimiz, yerli ve milli bir kanser ilacı geliştirmek," ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'NİN KANSER TEDAVİSİNDEKİ GELECEĞİ

Projenin başarılı olması durumunda, Türkiye'nin kanser tedavisinde dışa bağımlılığının azalması ve bilimsel alanda küresel bir aktör haline gelmesi hedefleniyor. Uzmanlar, bu sürecin sonunda yerli ilaçların piyasaya sürülmesiyle ülkeye milyonlarca dolarlık ekonomik katkı sağlanacağını öngörüyor.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa