3 Aralık Dünya Engelliler Günü, Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında ilan edilerek kutlanmaya başlandı. Bu özel gün, engelli bireylerin haklarına dikkat çekmek, onların toplumsal yaşama eşit katılımını sağlamak ve karşılaştıkları sorunlara çözüm üretmek amacıyla her yıl dünya genelinde etkinliklerle anılıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık %15’i, yani 1 milyardan fazla kişi, bir tür engellilikle yaşıyor. Bu bireylerin birçoğu eğitim, istihdam, sağlık hizmetlerine erişim gibi temel haklardan yeterince yararlanamıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde engelli bireylerin yaşam koşulları daha da zorlayıcı olabiliyor.
Türkiye'de engellilik oranı TÜİK verilerine göre nüfusun %12,3'ünü oluşturuyor. Ülke genelinde engelli bireylerin eğitime erişimi ve istihdamdaki varlığı artırılmaya çalışılıyor. Kamu ve özel sektör iş birliğiyle çeşitli projeler hayata geçirilirken, erişilebilirlik standartlarının iyileştirilmesi için çalışmalar sürüyor. Ancak fiziksel altyapı, sosyal önyargılar ve iş gücüne katılım gibi konularda hala atılması gereken adımlar bulunuyor.
Her yıl 3 Aralık’ta Türkiye genelinde belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları tarafından etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinlikler arasında seminerler, farkındalık yürüyüşleri, sanat etkinlikleri ve paneller yer alıyor. Aynı zamanda engelli bireylerin başarı hikayeleri de bu özel gün vesilesiyle kamuoyuyla paylaşılıyor.
Engelli bireylerin topluma eşit katılımını sağlamak için öncelikle şehirlerin erişilebilir hale getirilmesi gerekiyor. Engelli rampaları, asansörler, sesli trafik ışıkları ve braille alfabesiyle yazılmış levhalar gibi çözümler bu konuda hayati önem taşıyor. Ayrıca, eğitim ve istihdam alanındaki fırsat eşitliği de engelli bireylerin yaşam kalitesini artıran temel unsurlardan biri.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü, yalnızca engelli bireylerin sorunlarını değil, toplumun her kesiminin bu sorunları nasıl çözebileceği üzerine düşünmesi gereken bir gün olarak önem taşıyor. Engelli bireylerin önündeki engellerin kaldırılması ve herkes için kapsayıcı bir toplum inşa edilmesi, yalnızca devletin değil bireylerin de sorumluluğu.
Unutulmamalıdır ki, her birey bir gün engelli olabilir. Bu bilinçle, herkesin bu konuda duyarlı olması ve engelli bireylerle dayanışma içinde hareket etmesi gerekiyor.