Kamu-İş ve bağlı sendikalardan hükümete bütçe tepkisi!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalar, hükümetin hazırladığı 2025 yılı bütçesine tepki gösterdi.

Ecem Çetin Muhabir
YAYINLAMA
09 Aralık 2024 13:00
GÜNCELLEME
09 Aralık 2024 15:01
Kamu-İş ve bağlı sendikalardan hükümete bütçe tepkisi!
Ecem Çetin Muhabir

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalar, hükümetin hazırladığı 2025 yılı bütçesine tepki göstermek amacıyla bir araya geldi. 

"Sermayeye değil emekçiye bütçe" yazılı pankartı açan konfederasyon ve sendikalar ortak bir açıklama yaptı. 

Konuşmayı, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, gerçekleştirdi.

"Yıllardır sürdürülen yanlış ekonomi politikaları nedeniyle derin bir ekonomik kriz yaşayan ülkemizde 2024 yılı, halkın büyük çoğunluğu için kabus gibi geçmiştir" diyen Yeşildağ, hükümetin 2025 yılı için hazırladığı bütçenin önümüzdeki yıl da da yoksulun daha yoksul, zenginin daha zengin olacağı bir bütçe olduğunu söyledi. 

HALKIN DURUMU GÖRMEZDEN GELİNDİ 

Çalışanların yüzde 40'ının asgari ücret aldığını, yüzde 70’inin aldığı ücretin de asgari ücretin biraz üstü olduğunu, işsizliğin, en temel ihtiyaçların lüks olduğunu, kamuda çalışanların ay sonunu getiremediğini ifade eden Mehmet Yeşildağ, 2025 yılı için hazırlanan bütçenin halkın durumunu görmezden geldiğini belirtti. 

vergi gelirlerindeki yıllık artış yüzde 46'dan fazladır

Yeşildağ, 2025 yılı bütçesinde vergi gelirlerindeki yıllık artışın yüzde 46'dan fazla olduğunu ifade ederek, "Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretlerin %17,5’lik enflasyon hedefine göre yapılacağı yeni bütçede hükümet kendi söylediğine bile inanmadığını rakamlarla ortaya koymaktadır" dedi. 

MALİYETLER YÜKSELECEK 

2023 yılında 674 milyar TL olan faiz harcamalarının gelecek yıl 2 trilyon TL’yi bulacağını söyleyen Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, faiz ödemeleri için daha fazla vergi toplanacağını, maliyetlerin yükseleceğini belirtti.

Bütçede enflasyonla mücadele adına elle tutulur hiçbir madde olmadığını ifad eden Yeşildağ, şunları söyledi: 

"Bütçeye göre “cebimizden 5 kuruş çıkmayacak” söylemiyle yandaşlara yaptırılan yap-işletdevret projeleri için yine halkın serveti yandaşlara akıtılacaktır. 2025’te otoyol, köprü geçişleri ve şehir hastaneleri için bütçeden 202,3 milyar TL harcanacaktır. Bu rakam 2025 yılı tahmini dolar kuruyla ortalama 5 milyar dolardır!"

"Hayat pahalılığından şikayet eden yurttaşa “Dolarla mı maaş alıyorsunuz?” diye çıkışan zihniyet, yandaşlarına bu sene de dolarla servet akıtacaktır. Babasından kalan mirasları satıp savuran hayırsız bir evlat gibi, yıllardır özelleştirme adı altında devlet kaynaklarını sermayeye peşkeş çeken hükümet, 2025’te bu satışlar için de vites arttırmaktadır. Özelleştirmeler sonrasında özel sektörün elektrikteki payı yüzde 80'e yükselmişken, şimdi de Türkiye Elektrik İşletmeleri AŞ’ın planlanan satışıyla son darbe indirilecektir. Bu üretmeden satan zihniyet nedeniyle yurttaş daha da fahiş faturalar ödemek durumunda kalacaktır."

• 2025 bütçesi çerçevesinde satılmayı bekleyen limanlar ise şunlardır:

• Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı,

• Çanakkale Gökçeada Kuzu Limanı,

• Tekirdağ Çeşmeli Liman Sahası.

"Yani AKP bu yıl da halkın mirasını satıp günü kurtaracak. O mirasın sahibi olan halka da ancak öldürmeyecek kadar bir gelir dağıtacaktır. "Sermayenin teşvik ve vergi aflarıyla, piyasa denetimsizliğiyle daha da büyüyeceği 2025’te çalışan nüfus için hiçbir iyileştirme öngörülmediği için yoksul ile zengin arasındaki uçurum daha da derinleşecektir."

Bir ülke halkının geliri, refahı büyümeden büyüyemez!

"Küresel Servet Raporu’na göre Türkiye’de 2008-2023 yılları arasında kişisel servet %1708 artmıştır. Bu rapora göre ülkemiz, gelir eşitsizliğinde dünya birincisidir. Aynı rapora göre gelecek 5 yılda dolar milyoneri sayısının %43 artması beklenmektedir Sadece 2023 yılında servet büyümesi %158’dir. Yani hükümetin “17 çeyrek boyunca ekonomimiz aralıksız olarak büyümüştür” söylemi sadece kendi ve yandaşları için geçerlidir. Bir ülke halkının geliri, refahı büyümeden büyüyemez! Yeni bütçe de bu kaçınılmaz gerçek bile yine görmezden gelinmiştir. "

"bu pişkinlik belgesini tanımıyoruz! Haklarımızı istiyoruz"

"Birleşik Kamu-İş olarak altını çiziyoruz" diyerek sözlerine devam eden Mehmet Yeşildağ, şu ifadeleri kullandı: 

"Bütçede; Enflasyonla mücadele, döviz kurlarındaki fırtınalar için önlemler, anayasal bir hak olan barınmanın dahi lüks olmasına karşı bir program, iyileştirici sosyal yardımlar, özel sektöre yeni bir denetim sistemi, kamuda terazisi bozulan işçi-memur gelir dengesine dair bir düzenleme yoktur. "Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” söylemleriyle hazırlanan bu bütçe, makul bir ekonomik rota değil bir pişkinlik belgesidir. Emeğiyle çalışanın geçinemediği, çalışamayanın iş bulamadığı, ne istihdamda ne eğitimde olan genç sayısında dünyada ikinci olan, 18-25 yaş aralığındaki her iki gençten birinin yurtdışında yaşamanın hayalini kurduğu, insanımızın başını sokacak bir çatı ve önüne koyacak bir kap yemek için avrupa’nın en uzun mesai saatleriyle çalıştığı ülkemizin yeni yıl için hazırlanan bütçesi, olsa olsa emekçiye ve yoksul halka vurulan son darbedir. 2025 yılı için hazırlanan bu bütçede emek düşmanı ve ekonomi cahili hükümet kadar bir yalan makinesi gibi çalışan TÜİK’in, toplu görüşmeler sırasında emekçinin alın terini peşkeş çeken sarı sendikaların, bu ülkenin insanını sadece ucuz işgücü olarak gören gözünü kar hırsı bürümüş sermayenin de payı büyüktür. Biz ise tarihsel sorumluluğumuzu sırtlanarak tam karşılarında duracağız! Bizim için son damla niteliği taşıyan, bu emekçi düşmanı bütçeye karşı mücadele edeceğiz! İçinde halkın, halkın sorunlarının, yaşamın gerçeklerinin, ekonominin gerçek halinin olmadığı bu bütçeyi, bu pişkinlik belgesini tanımıyoruz! Haklarımızı istiyoruz, ve söke söke alacağız!"

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa