Gürcistan'da hükümetin, Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelerin başlatılmasını 2028 yılı sonuna kadar askıya alma kararına karşı başlayan protesto gösterileri, 12. gününde de devam etti. Başkent Tiflis'te, gece saatlerinde parlamento binası önünde toplanan göstericiler, gözaltındaki protestocuların serbest bırakılmasını ve parlamento seçimlerinin yenilenmesini talep etti. Göstericiler, Gürcistan, AB ve çeşitli ülkelerin bayraklarını taşıyarak hükümet karşıtı sloganlar attı. Şota Rustaveli Caddesi'ni trafiğe kapatan kalabalık, gece yarısından sonra dağıldı. Batum kentinde de benzer protesto gösterileri düzenlendi.
HÜKÜMETİN AB İLE MÜZAKERELERİ DURDURMA KARARI
Avrupa Parlamentosu’nun, Gürcistan’daki parlamento seçimlerinin yenilenmesi çağrısının ardından muhalefet ve AB yanlısı grupların başlattığı protestolar devam ederken, Başbakan İrakli Kobakhidze, 28 Kasım’da yaptığı açıklamada, Gürcistan’ın AB ile katılım müzakerelerini 2028 sonuna kadar askıya aldığını duyurdu. Kobakhidze, açıklamasında bazı Avrupalı siyasetçilerin Gürcistan’ın iç işlerine müdahale ettiğini ve AB’nin finansal desteğini şantaj aracı olarak kullandığını öne sürerek, "2030 yılına kadar AB üyesi olma hedefimize bağlıyız, ancak bu süreçte müzakerelerin başlatılmasını şimdilik gündeme almayacağız." dedi.
ULUSLARARASI TEPKİLER
Hükümetin kararı uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı. ABD, Gürcistan ile stratejik ilişkileri askıya aldığını açıkladı ve daha fazla yaptırım uygulama ihtimalini gündeme getirdi. AB'nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, göstericilere destek verdiğini belirtti. Baltık ülkeleri, Gürcistan hükümetinin bazı temsilcilerine ülkeye giriş yasağı getirdi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Gürcistan hükümetine yönelik yaptırım kararnamesini imzaladı.
PROTESTOLARIN SEYRİ VE GELECEĞİ
Göstericiler, hükümetin kararını geri almasını ve daha demokratik bir yönetim anlayışı benimsemesini talep ediyor. Gürcistan’ın AB ile ilişkilerinin geleceği, bu protestoların etkisi ve uluslararası baskıların hükümet üzerindeki sonuçları açısından kritik bir dönemden geçiliyor.
