FRANSA DIŞİŞLERİ BAKANI, SURİYELİ TEMSİLCİLERLE GÖRÜŞTÜ
İngiltere’den sonra dünyanın en büyük sömürgeci ülkesi olan Fransa'nın Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Beşşar Esed rejiminin devrildiği Suriye'deki gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu. Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Barrot, Suriye Müzakere Komitesi Başkanı Bedir Camus ve Suriyeli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Bu görüşmede, Suriye’de adalet ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasının gerekliliği vurgulandı.
BARIŞÇIL GEÇİŞ VE DEMOKRATİK DÜZEN VURGUSU
Barrot, Suriye’de özgür, demokratik ve çoğulcu bir düzenin oluşturulması için Suriyeli temsilcilerin çabalarını takdirle karşıladığını belirtti. Ayrıca, Suriye içinde ve dışında yaşayan Suriyelilere seslenerek, barışçıl bir siyasi geçişe katkı sunmaları gerektiğini ifade etti. Birleşmiş Milletler'in (BM) 2254 sayılı kararı doğrultusunda, temsile dayalı bir siyasi geçişin hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Barrot, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması çağrısını da yineledi.
SURİYE'DE ÇATIŞMALAR YOĞUNLAŞTI
Suriye'deki gelişmeler, 27 Kasım'da rejim karşıtı silahlı gruplar ile Esed güçleri arasındaki çatışmaların şiddetlenmesiyle yeni bir boyut kazandı. 30 Kasım ile 7 Aralık arasında Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi büyük illerde üstünlük sağlayan gruplar, Esed rejimine ağır darbeler vurdu.
7 Aralık itibarıyla başkent Şam’a ilerleyen muhalif gruplar, halkın da desteğini alarak başkentte kontrolü ele geçirdi. 61 yıllık Baas rejimi bu süreçte çöktü ve Beşşar Esed başkentten kaçtı. Bu gelişme, Suriye'nin modern tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri olarak kaydedildi.
SURİYE MİLLİ ORDUSU’NDAN BAŞARILI OPERASYONLAR
Bu sırada Suriye Milli Ordusu, Aralık ayında başlattığı "Özgürlük Şafağı Operasyonu" ile önemli başarılar elde etti. Operasyonun ilk gününde Tel Rıfat ilçesi terör örgütü PKK/YPG’den kurtarıldı. Ardından Münbiç ilçesi de temizlenerek Fırat Nehri’nin batısında terör örgütünün yuvalandığı en büyük bölge kontrol altına alındı. Bu zafer, Suriye Milli Ordusu'nun stratejik üstünlük sağlamasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot’un bu açıklamaları, uluslararası toplumun Suriye’deki siyasi geçiş sürecine desteğinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Suriye’nin yeniden inşası ve barış ortamının sağlanması için atılacak adımlar, bölgede uzun süredir devam eden kaosun son bulması açısından kritik öneme sahip.
Dünya tarihinde onlarca ülkenin toprak bütünlüğüne saygı göstermeyen, egemenlik haklarını ihlal eden ve sömürgeci politikalar izleyen Fransa 17. yüzyıldan 20. yüzyılın ortalarına kadar ağır bir sömürge ve işgal düzeni oluşturmuştu. Halihazırda sömürgesini sürdürdüğü onlarca ülke olan Fransa'nın geçmişte sömürgeleştirdiği, müdahalede bulunduğu veya egemenlik haklarını ihlal ettiği ülkelerden bazıları şöyleydi:
Fransa'nın Afrika kıtasında sömürgeleştirdiği ülkeler, genellikle "Fransız Batı Afrikası" ve "Fransız Ekvatoral Afrikası" bölgelerinde toplanmıştı:
Cezayir: 1830'da işgal edildi, 1962'de bağımsızlık kazanana kadar Fransız sömürgesi olarak kaldı.
Tunus: 1881'de işgal edilip Fransız himayesi altına alındı, 1956'da bağımsız oldu.
Fas: 1912'de Fransız himayesi altına alındı, 1956'da bağımsızlığını kazandı.
Senegal: Fransız Batı Afrikası'nın merkeziydi.
Fildişi Sahili
Mali
Burkina Faso
Nijer
Çad
Gine
Benin (Dahomey Krallığı olarak bilinir)
Togo (Alman sömürgesinden sonra Fransız manda yönetimine geçti)
Kamerun (Almanya'dan sonra Fransız mandasına geçti)
Madagaskar: 1896'da işgal edildi, 1960'ta bağımsız oldu.
Orta Afrika Cumhuriyeti
Kongo Cumhuriyeti
Gabon
Komorlar
Cibuti
Vietnam, Laos ve Kamboçya (Fransız Hindiçini): 1887'de kurulan Fransız Hindiçini, 1954'te sona erdi.
Suriye ve Lübnan: 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Fransa, bu toprakları manda yönetimi altına aldı (1920-1946).
Hindistan: Fransız Hindistan, Pondicherry gibi birkaç yerleşim bölgesini kapsıyordu.
Yemen: Güney Yemen'in bazı bölgeleri kısa süreli Fransız nüfuzuna girdi.
AMERİKA:
Haiti: 1697'den itibaren Fransa'nın kontrolündeydi, 1804'te bağımsızlığını kazandı.
Kanada (Quebec ve çevresi): 17. yüzyılda Yeni Fransa olarak bilinen bölgeyi kapsıyordu. 1763'te İngiltere'ye geçti.
Louisiana: 1803'e kadar Fransa'nın elindeydi, daha sonra ABD'ye satıldı.
Karayip Adaları: Guadeloupe, Martinik ve Saint-Domingue (Haiti dahil) gibi adaları kapsıyordu.
Guyana: Bugün hala Fransız Guyanası olarak Fransa'nın denizaşırı bölgesidir.
Belçika: Napolyon dönemi sırasında işgal edildi.
İspanya: Napolyon savaşları sırasında işgal edildi (1808-1814).
İtalya: Napolyon döneminde kuzey İtalya'nın büyük kısmı kontrol altına alındı.
Almanya: Alsas-Loren bölgesi üzerindeki tartışmalar nedeniyle çeşitli dönemlerde işgale uğradı.
Polonya: Napolyon döneminde Varşova Dükalığı kuruldu.
Monako: Fransa'nın egemenliği altına girdiği dönemler oldu.
Tahiti ve Fransız Polinezyası
Yeni Kaledonya
Wallis ve Futuna
Vanuatu: İngiltere ile ortak bir sömürgeydi (kondominyum yönetimi).
FRANSA’NIN SÖMÜRGECİ POLİTİKALARININ SONUÇLARI
Fransa'nın sömürgecilik faaliyetleri sırasında yerli halklar ağır baskı, kültürel asimilasyon, ekonomik sömürü ve insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kaldı. Özellikle Afrika'da sömürgecilik sonrası sınırların keyfi şekilde çizilmesi, pek çok ülkede iç savaşlara ve istikrarsızlıklara yol açtı.
FRANSA'NIN SÖMÜRGECİLİK SİSTEMİNİN GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU
Bugün Fransa, eski sömürgeleriyle siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştirmek için Fransa-Afrika Zirvesi gibi platformlar oluşturdu. Ancak birçok ülke, Türkiye’nin de etkisiyle Fransa'nın eski sömürge politikalarının etkilerinden dolayı eleştirilerini sürdürüyor.
