Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı NTV canlı yayınında, Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesi sonrası gelişmeleri ve Türkiye’nin süreçteki tutumunu değerlendirdi. Fidan, Türkiye’nin Esed rejimine yönelik tekliflerini ve bölgedeki politikalarını detaylarıyla açıkladı.
"SURİYE HALKININ FAYDASINI ÖNCELEDİK"
Bakan Fidan, Türkiye'nin Suriye konusunda insani ve stratejik bir yaklaşım izlediğini vurgulayarak, “Türkiye olarak Suriye halkının faydasına olacak adımları takip ettik. Bu süreçte Türkiye'nin bağımsız ve kararlı duruşu belirleyici oldu. O dönemlerde Suriye muhalefetiyle temasları yürüten Milli İstihbarat Teşkilatı'ydı (MİT). Ancak bu süreçte FETÖ'nün Türkiye’ye ve bölgeye zarar vermek için yürüttüğü operasyonlarla da mücadele ettik.” dedi.
"BİZİM DERDİMİZ ESED'İN GİTMESİ DEĞİLDİ"
Fidan, Türkiye’nin Suriye politikasında amacının Esed rejiminin devrilmesi olmadığını belirterek, “Bizim derdimiz Esed'in gitmesi değildi. Hedefimiz, kendi kendine yetebilen, bağımsız bir Suriye’nin inşa edilmesiydi. Ancak rejim halkını temel ihtiyaçlardan bile mahrum bırakmış bir haldeyken bu süreçlere arkasını dönmeyi tercih etti.” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN ESED'E TEKLİFİ: HALKINLA BARIŞ"
Bakan Fidan, Türkiye’nin Esed rejimine ilettiği teklifi de açıkladı:
“Türkiye'nin hiçbir zaman Suriye rejiminden kişisel ya da ulusal çıkarlarını önceleyen bir talebi olmadı. Bizim tek şartımız, rejimin kendi halkıyla barışması ve milyonlarca insanın evine dönmesine olanak sağlamasıydı. Ancak rejim, bu tekliflere sırtını döndü ve halkını düşman olarak görmeye devam etti.” dedi.
"RUSYA VE İRAN'IN ETKİSİ ALTINDAYDI"
Fidan, Esed rejiminin bağımsız karar alamadığını ve dış etkilere açık olduğunu belirtti:
“Rejim, Rusya ve İran’ın etkisi altındaydı. Kendi başına hareket edebilecek durumda değildi. Bu nedenle, çatışmasızlık ortamında bile rejim, halkının beklentilerine yanıt veremedi ve bu fırsatı değerlendiremedi.” şeklinde konuştu.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KARARLI TUTUMU BELİRLEYİCİ OLDU"
Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın süreç boyunca kararlı bir duruş sergilediğini vurgulayarak, “Türkiye, bu süreçte insani değerleri ve bölgesel istikrarı önceleyerek hareket etti. Cumhurbaşkanımızın sağlam duruşu sayesinde, haklılığımızdan asla taviz vermedik.” dedi.
