Ankaralı Turgut, gerçek adıyla Turgut Karataş, 1963 yılında Ankara’da doğdu. Roman kökenli olan sanatçı, Türk Halk Müziği ve Arabesk tarzına dayanan eğlenceli müzik anlayışıyla tanındı. Müzik kariyerine genç yaşta köy düğünlerinde darbuka çalarak başladı ve zamanla yöresel oyun havalarının önemli isimlerinden biri haline geldi.
1994 yılında İstanbul’a taşındı ve profesyonel müzik kariyerine "ti"ye aldığı eserlerle dikkat çekti. Popüler albümleri arasında "Yakalarsam Tık Tık", "Var Yemez Amca" ve "Dah Diri Dom" gibi eserler bulunuyor.
Ankaralı Turgut, 15 Aralık 2024 tarihinde 61 yaşında hayatını kaybetti. Uzun süredir akciğer kanseri ile mücadele eden Ankaralı Turgut’un sağlık durumu, hastalığının ilerlemesi nedeniyle kötüleşmişti. Ağustos ayında hastaneye kaldırıldıktan sonra yoğun bakımda tedavi görüyordu. Sanatçının vefatı, Türk müzik dünyasında büyük bir üzüntü yarattı.
Ankaralı Turgut, müzik kariyerine halk oyunlarına eşlik eden bir darbuka ustası olarak başladı. Daha sonra yöresel oyun havalarını mizahi bir üslupla yeniden yorumlayarak geniş kitlelere ulaştı.
Eğlenceli şarkı sözleri ve hareketli ritimleriyle tanınan sanatçı, özellikle 1990'lı yıllarda büyük bir çıkış yakaladı. Albümlerinde halk müziği ve arabesk öğeleri harmanlayarak "oyun havası" müziğinin önemli temsilcilerinden biri haline geldi. Mizahi bir anlatımla yazdığı şarkılar, düğün ve eğlence mekanlarının vazgeçilmezi oldu.
Popüler Albümleri ve Şarkıları:
Sanatçının şarkılarında mizahi bir yaklaşım ön plandaydı. Bu durum, geniş bir hayran kitlesi edinmesine katkıda bulundu. Şarkılarında günlük yaşamın sıradan olaylarını eğlenceli bir üslupla ele aldı ve müziğiyle kendine has bir tarz yarattı.
Ankaralı Turgut, sadece müzikle değil, oyunculuk ve televizyon programlarıyla da tanındı:
"Reyting Hamdi" ve "Olacak O Kadar" gibi dönemin popüler televizyon yapımlarında yer aldı. Ayrıca yerel halk kültürünü tanıtmayı amaçlayan çeşitli projelerde de bulundu. Ankaralı Turgut, yöresel oyun havalarının popülerleşmesinde önemli bir figür olarak kabul ediliyor. "Ankaralı" unvanıyla tanınan birçok sanatçının önünü açtı ve bu türün Türkiye genelinde tanınmasına katkıda bulundu.