Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 6 Kasım’da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen bir toplantıda önemli bir adım attı. Scholz, aynı zamanda FDP Genel Başkanı olan Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden aldı.
Bu karar, ülkedeki "trafik ışığı koalisyonu" olarak bilinen hükümetin geleceğini sarsan gelişmelerin başlangıcı oldu. Toplantının ardından FDP, hükümetteki tüm bakanlarını geri çekerek koalisyondan ayrıldığını duyurdu. Böylece SPD, Yeşiller ve FDP’nin oluşturduğu koalisyon dağıldı ve hükümet krizi ortaya çıktı.
Başbakan Scholz, 11 Aralık'ta yaptığı açıklamada, mevcut krizin çözülmesi için erken seçimlerin önünü açmayı planladığını duyurdu. Bu kapsamda, 16 Aralık’ta Alman Anayasası’nın 68. maddesi uyarınca parlamentodan güvenoyu talep edeceğini belirtti. Scholz, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Meclis üyeleri, önerdiğim yolu izlerse, pazartesi öğleden sonra Cumhurbaşkanı Steinmeier’e meclisin feshedilmesini önereceğim." Scholz’un bu hamlesi, erken seçimlere gidilmesi ve Almanya siyasetinde belirsizliğin sona erdirilmesi için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 16 Aralık 2024 tarihinde Federal Mecliste Anayasa’nın 68. maddesi uyarınca güvenoyu talep etti. Yapılan oylamada Scholz’a yalnızca 207 milletvekili destek verdi. Buna karşılık, 394 milletvekili ret oyu kullanırken, 116 milletvekili ise çekimser kaldı. Güvenoyu alabilmesi için 367 oya ihtiyaç duyan Scholz, bu sayıya ulaşamayarak güven oylamasını kaybetti.
Federal Mecliste güvenoyu alamayan Scholz’un ardından Almanya’da erken seçim süreci resmen başladı. Anayasa gereği Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in, Başbakan’ın önerisi üzerine meclisi feshetmesi ve bu kararın ardından 60 gün içinde erken genel seçimlerin yapılması gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Steinmeier’in önümüzdeki günlerde yapacağı açıklama, Almanya’nın erken seçim tarihini kesinleştirecek. Bu süreç, ülkede siyasi belirsizliği sona erdirmek adına kritik bir dönüm noktası olacak.
Olaf Scholz, 14 Aralık 2021'de Almanya Şansölyesi olarak göreve başladı ve Angela Merkel'den sonra bu göreve gelen isim oldu. Scholz, Almanya'nın sosyal demokrat partisi SPD'nin (Sosyal Demokrat Parti) bir üyesi olarak siyasette uzun bir geçmişe sahip. İşte Scholz'un hayatı, siyasi kariyeri ve Almanya'nın lideri olarak öne çıkan özellikleri:
Olaf Scholz, 14 Haziran 1958'de Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletinde bulunan Osnabrück şehrinde doğdu. Hamburg'da büyüyen Scholz, eğitimine burada devam etti. Lise öğreniminin ardından hukuk eğitimi aldı ve iş hukuku alanında uzmanlaşarak avukat oldu.
Scholz, Britta Ernst ile evli olup, eşi de bir siyasetçi olarak Almanya'da aktif görev yapıyor. Çift, özel hayatlarını medyanın gözünden uzak tutmayı tercih ediyor.
Scholz, 1975 yılında SPD'ye katıldı ve gençlik hareketlerinde aktif bir rol üstlendi. Almanya'nın siyasi sisteminde etkili bir sol görüş savunucusu olarak tanındı. 1980'lerin başında SPD'nin gençlik kolu olan "Jusos" (Genç Sosyalistler) liderliğinde yer aldı. Bu dönemde Scholz, sosyal adalet ve eşitlik gibi konularda yaptığı çalışmalarıyla dikkat çekti.
Scholz'un Almanya siyasetinde yükselişi, 2002 yılında SPD'nin genel sekreteri olmasıyla hızlandı. Daha sonra, 2007-2009 yılları arasında Angela Merkel'in büyük koalisyon hükümetinde Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı olarak görev yaptı. Bu süreçte işsizlik sigortası reformları ve istihdam politikaları üzerinde çalıştı.
2011 yılında Hamburg Belediye Başkanı olarak seçildi ve 2018'e kadar bu görevde bulundu. Hamburg'daki ekonomik büyüme ve altyapı projeleri onun döneminde dikkat çeken gelişmeler oldu.
2018 yılında Almanya Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak atanmasıyla Scholz, Almanya'nın ekonomik politikalarının belirlenmesinde kritik bir rol üstlendi. Avrupa Birliği düzeyinde mali politikaları savunması, özellikle pandemi döneminde Almanya'nın ekonomik toparlanma planlarının mimarı olmasıyla öne çıktı.
2021 yılındaki federal seçimlerde SPD'nin başbakan adayı oldu ve partisinin seçimlerde birinci çıkmasıyla Almanya'nın yeni şansölyesi olarak seçildi.
Olaf Scholz, başbakanlık görevine geldiği günden bu yana Almanya'nın enerji krizi, Rusya-Ukrayna savaşı ve Avrupa Birliği içindeki ekonomik reformlar gibi önemli konularla ilgilenmiştir. Scholz, uluslararası düzeyde çok taraflı diplomasiye ve Almanya'nın yeşil enerjiye geçişine öncelik vermiştir.
