2019 yılından beri alışkanlığımızdır, “Poşetlere zam mı geliyor?” haberleri yaparız.
Toplumca pek bi’ severiz ortalığı böyle sorularla karıştırmayı. Neredeyse ata sporumuz hâline geldi.
Bu senede malum soru geldi tabii!
Ben de dedim, “Benim neyim eksik, bir de ben birkaç kelam edeyim.” Ata sporumuz sonuçta...
E hadi o zaman buyurun tartışalım:
Malumunuz bu plastik poşetlerinin ücretlendirilmesi 2019 yılında başladı ve o günden bu yana tartışmalar hiç bitmedi.
Bir yanda çevresel kazanımlar, diğer yanda ekonomik yük…
Peki bu uygulama gerçekten çözüm mü, yoksa daha büyük sorunların üzerini örten bir politika mı?
Gelin, poşet ücretlendirmesini çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutlarıyla masaya yatıralım.
*
PLASTİK POŞETLER ÇEVREYE NE KADAR ZARAR VERİYOR?
Öncelikle plastik poşetlerin çevreye verdiği zarar tartışmasız bir konu. Malumunuz denizlerdeki kirliliğin önemli bir kısmını plastikler oluşturuyor ve yine bildiğiniz gibi İzmir ve Marmara’daki müsilaj sorunun ana sebeplerinden biri. Bu kirlilik elbette sadece doğayı değil, insan sağlığını da tehdit ediyor. Türkiye’de plastik poşet ücretlendirmesiyle elde edilen kazanımlar neler:
• 1,5 milyon ton plastik atık oluşumu engellendi.
• 64 bin ton sera gazı salınımı önlendi.
• Plastik ham madde ithalatında 10,6 milyar TL tasarruf sağlandı.
Lakin sorun, plastik poşetlerin toplam kirlilik içinde KÜÇÜK BİR PAYA sahip olması. ASIL TEHDİT, ambalaj atıkları, plastik şişeler ve diğer tek kullanımlık ürünler. Bu da şu demek: Paralı plastik poşetler uygulaması etkisi oldukça yetersiz yani daha kapsamlı bir “plastik azaltma” politikası gerekiyor. Ama vatandaşın cebine dokunmadan.
PEKİ, DEVLET VE MARKETLER BU İŞTEN NE KAZANDI?
Gelelim muhaliflerin ön plana çıkarıp eleştirdiği, sosyal medya klavye delikanlıların sürekli yazıp çizip durdukları kısma.
Plastik poşet ücretlendirilmesinin ekonomik etkileri ise şöyle:
• Devlet Gelirleri: 2021 yılında plastik poşetlerden 1,693 milyar TL gelir elde edildi. Bu gelir, çevre projelerine yönlendirilmek üzere Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) ve KDV ile toplandı. Lakin bu tutar, devlet bütçesinin yalnızca %0,07’sini oluşturuyor. Yani öyle denildiği gibi cepleri doldurup zengin etmiyor.
• Marketlerin Kazancı: Marketler ise poşet başına sadece 2,19 kuruş kazanıyor. Bunu aylık ve yıllık toplamına baktığınızda oldukça iyi bir rakam çıkıyor. Ama diğer elde edilen kazançlarla karşılaştırdığınızda rakam çok küçük kalıyor. Eğer buradan bakacak olursak, marketlerin gelir hedefinden çok, çevresel faydayı öncelediği söylenebilir. Yani poşetten gelen gelir olmasa da olur.
*
PEKİ YA HALK?
Poşet zamları ekonomik olarak dar gelirli kesimleri fena hâlde etkiliyor, özellikle kırsal kesimlerde.
Şöyle ki, 25 kuruşluk bir poşetin fiyatı 50 kuruşa çıkarıldığında, sık alışveriş yapan bir ailenin aylık poşet maliyeti iki katına çıkabilir. Bu durum halkın bütçesini zorlar ve tepkilere neden olabilir. Ki daha zam gelmemişken sadece gelme durumu iddiası bile Türkiye’nin gündeminde top 10’nunda 3. sırada yer almasına yetti. 1. Asgari ücret, 2. Emeklilik…
Neyse ki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından “poşetlere yeni zam mı geliyor?”, “2025’te poşetler 50 kuruş mu oluyor?”, “2025’te poşetler 1 TL mi oluyor?” sorularına yanıt geldi.
Öyle bir şey yokmuş, sadece bir köşe yazısında geçen bir iddia imiş. Şimdilik.
Komisyonda poşet fiyatıyla ilgili henüz bir rakam belirlememiş ve toplantıda iddia edilen fiyat gündeme gelmemiş.
Sayın komisyondakiler bence fiyat belirleme üzerinde düşünmek yerine acaba Bakanlık olarak bu plastik kullanımı azaltmak için teşvik edici uygulamalar üzerine mi düşünseniz, daha iyi olmaz mı?
Mesela:
Marketlerde ilk poşet ücretsiz olsa fazladan alınanlar ücretli olsa, hatta bu ücretli ve ücretsiz poşet alma hakkı yapılan alışverişin ücretine göre de ayarlanabilir. Belli bir ücreti geçenlere, şu kadar poşet, ek poşet talep etmesi durumunda bedava hakkından sonrası paralı olsa. Tabii kırsal kesimlerdeki vatandaşlarımız başta olmak üzere, dar gelirli vatandaşlarımızın durumunu göz önüne alarak daha ayrıntılı bir çalışma yapılmalı.
Bez Torba Teşviki demek istiyorum ama bez torba taşımayı “erkekliğe yakıştırmayan, erkekliğin bez torba taşımakla bozulacağını düşünen”lerin sesini duyar gibiyim. Neyse ben onlara inat bez torba diyeceğim.
Her ne kadar yanımızda taşıması zor olsa da marketlerde bez torbalar indirimle sunulabilir ama ben marketler tarafından hediye edilmesinin daha iyi olacağını düşünüyorum.
Özelikle kırsal bölgelerdeki halkın çevre dostu torbalara ulaşımı sınırlı olabilir. Bu bölgelerde bez torbaların ücretsiz dağıtılması gibi uygulamalar, çevresel politikaları daha adil hale getirebilir.
Aynı şekilde belediyeler, düşük gelirli ailelere geri dönüşümlü torbalar sağlayabilir.
Puanlama sistemi getirilebilir. Eskiden fiş biriktirilip para alınırdı. Ben de diyorum ki market poşetini geri getirenlere ya da evindeki plastik ürünleri ayrı çöp poşetine koyanlara para verilebilir veya alışveriş indirim kuponu verilebilir.
Kâğıt torba fikrinden vazgeçin! Gerçekten aşırı kullanışsız, don ürünlerde, ağır ürünlerde, kucakta taşıma da nereden tutsanız her açıdan elinizde kalıyor. Onu geçtim, kâğıt torbalar bizim ülkemizde ağaç katlini daha da artırır.
File torba, tamam taşıması daha kolay çantalara sığıyor ama bir kadın olarak hijyen ürünlerini file torbada düşünemiyorum. Bence hoş değil.
Plastik tüketiminde şirketlere baskı! Şirketler, piyasaya sürdükleri plastik miktarı kadar atığı geri toplamak zorunda olsa keşke.
*
DÜNYADAN ÖRNEKLER: TÜRKİYE NEREDE DURUYOR?
Dünyada plastik kullanımını azaltmaya yönelik çok daha kapsamlı politikalar var:
• Avrupa Birliği: Tek kullanımlık plastiklerin tamamen yasaklanmasını planlıyor.
• İrlanda: Plastik poşet ücretlendirmesiyle poşet kullanımı %90 oranında düştü.
• Hollanda: Plastiklerin %95’i geri dönüştürülüyor.
Devlet, poşet ücretlendirmesiyle doğru bir adım attı. Ancak, geri dönüşüm altyapısının geliştirilmesi ve diğer plastik atıkların kontrolü için daha fazla çaba sarf etmesi gerekiyor.
*
POŞETLER SADECE BAŞLANGIÇ OLMALI
Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi, çevresel farkındalık yaratma açısından etkili bir başlangıç. Lakin bu uygulama yeterli değil. Devletin daha geniş kapsamlı bir çevre politikası benimsemesi gerekiyor.
• Daha kapsamlı plastik yasakları,
• Geri dönüşüm altyapısının güçlendirilmesi,
• Toplumu bilinçlendirme kampanyaları,
kalıcı çözümler sunabilir.
Poşet ücretleri artırılmadan önce, halkı zorlamayan ve çevreyi önceliklendiren uygulamalara odaklanılmalıdır. Plastik poşetler küçük bir adım, ancak büyük sorunlar için daha geniş adımlara ihtiyaç var.