ATO Başkanı: Reel sektöre ilave destekler gerekli

Asgari ücreti uygun bulan ATO Başkanı Gürsel Baran, reel sektöre ilave desteklerin gerekli olduğunu söyledi.

BY
Barış Yılmaz Muhabir
YAYINLAMA
27 Aralık 2024 13:16
GÜNCELLEME
27 Aralık 2024 13:16
ATO Başkanı: Reel sektöre ilave destekler gerekli
BY
Barış Yılmaz Muhabir

22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücrete ilişkin, "Sürdürülebilir ve dengede bir rakam olmuştur" ifadelerini kullanan ATO Başkanı Gürsel Baran, ATO Meclis Toplantısında yaptığı ekonomik değerlendirmede, ekonominin gücünü koruması için reel sektöre ilave destekler gerektiğini söyledi.

ATO BAŞKANI BARAN: EKONOMİ İÇİN YAPISAL REFORMLAR HIZLANDIRILMALI

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, faizlerdeki düşüşün devamı ve enflasyonla mücadele sürecinde başarı sağlanabilmesi için maliye politikalarının para politikalarını desteklemesi gerektiğini vurguladı. Baran, yapısal reformların hızlandırılmasının önemine dikkat çekerek, “Bu süreçte ekonominin gücünü koruyabilmek için tüm sektörlere ilave destekler sağlanmalı.” dedi.

FAİZ İNDİRİMİ UMUT VERİYOR

Baran, ATO’nun Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 2025 yılına dair ekonomik öngörülerini paylaştı. Merkez Bankası’nın politika faizinde 250 baz puanlık indirimine değinen Baran, bunun olumlu bir gelişme olduğunu belirtti. Faiz indirimlerinin ticaret, yatırım, üretim ve istihdamı canlandıracak şekilde devam etmesi gerektiğini vurgulayan Baran, bankaların da kredi faizlerini düşürerek KOBİ’ler ve reel sektöre destek olmalarının önemine işaret etti.

HEDEF: YÜZDE 5 BÜYÜME

Küresel ekonomide yaşanan sıkı para politikalarının etkilerini değerlendiren Baran, enflasyon ve yüksek faiz oranlarının reel sektöre zarar verdiğini ifade etti. OECD’nin Türkiye için 2025 yılında %3,2 büyüme öngördüğünü hatırlatan Baran, “Bu büyüme oranı bir başarı olarak değerlendirilebilir ancak sürdürülebilir kalkınma ve istihdam için %5 büyümeyi hedeflemeliyiz.” dedi.

KÜRESEL ZORLUKLAR EKONOMİYİ ETKİLİYOR

Baran, Türkiye ve dünyada son yıllarda karşılaşılan zorluklara dikkat çekti. 2020’li yıllarda küresel ekonomik sorunların yanı sıra, Türkiye’nin 6 Şubat’ta yaşanan büyük deprem felaketinin etkilerini derinden hissettiğini belirtti. Depremin 11 ilde yıkıma neden olduğunu ve ekonomiye ağır bir darbe vurduğunu ifade eden Baran, bu süreçte İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları, Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye’deki gelişmelerin de dünya gündemini meşgul ettiğini söyledi.

TEMKİNLİ AMA UMUTLU BİR BAKIŞ

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, iş dünyasının 2025 yılına jeopolitik riskler ve fırsatların farkında olarak girdiğini ifade etti. Baran, “Siyasi dengelerin ekonomiyi şekillendirebileceğinin bilinciyle hareket ediyoruz. Avrupa ve Asya arasında bir köprü konumundaki ülkemiz için yeni fırsatların doğacağı beklentisiyle temkinli ancak umutluyuz.” dedi.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDEN BEKLENTİLER YÜKSEK

Baran, ekonominin temel taşı niteliğindeki inşaat sektörünün 2025 yılının ortalarından itibaren yeniden hareketlenmesini beklediklerini belirtti. Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Baran, “Suriye’nin yeniden inşası için 400 milyar dolarlık bir yatırım ihtiyacından söz ediliyor. Türkiye, güçlü inşaat sektörü ve dünya ikincisi olduğu müteahhitlik projeleriyle bu pastadan önemli bir pay alabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

YEŞİL DÖNÜŞÜM VE DİJİTALLEŞME ÖNEMLİ GÜNDEM MADDESİ

Son yıllarda etkisi giderek artan iklim krizi ve yeşil dönüşüm süreçlerinin 2024 yılında da dünya genelinde büyük etkiler yarattığını ifade eden Baran, bu süreçlerin tedarik zincirlerinde aksamalara neden olduğunu söyledi. Baran, dijitalleşme ve e-ticaretteki hızlı gelişimin ticareti dönüştürdüğünü, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk kavramlarının artık ülkelerin öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldığını belirtti.

İHRACATTA YENİ PAZARLARA ODAKLANMALIYIZ

Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği’ndeki ekonomik daralma ve sancıların olumsuz etkilerine rağmen yeni pazarlar ve ürünlere odaklanılması gerektiğini ifade eden Baran, “Avrupa Birliği’nin yeşil dönüşüm süreci, Türkiye’nin üretim kalitesini artırması için önemli bir fırsat sunuyor. KOBİ’lerimizin gerekli desteklerle bu sürece hızlıca uyum sağlayabileceğini düşünüyoruz.” dedi. Baran, iklim değişikliği ve dijitalleşme konularında elde edilen gelişmelerin Türkiye açısından riskleri ve fırsatları bir arada barındırdığına dikkat çekti.

TARIM ÜRETİMİNE AĞIRLIK VERİLMELİ

İklim değişikliğinin risk oluşturduğu alanlardan birinin tarım olduğunu vurgulayan Baran, bu sektöre daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirtti. Baran, Türkiye’nin yeşil dönüşüm ve dijitalleşme süreçlerini kaçırmadan, geleceğe yönelik sağlam adımlar atmasının kritik önemde olduğunu söyledi.

ATO’NUN 2025 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

Baran, Ankara Ticaret Odası’nın 2025 yılı çalışma programına da değinerek, bu süreçte ekonomik dinamiklerin güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmaya yönelik adımların hızlandırılacağını ifade etti. ATO’nun hem yerel hem de uluslararası iş dünyasıyla güçlü iş birlikleri kurarak Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa