Glokom, göz içi basıncının artmasıyla görme sinirine zarar veren ve tedavi edilmezse körlüğe yol açabilen ciddi bir göz hastalığıdır. Dünya genelinde milyonlarca insan bu sessiz tehditle karşı karşıya. Belirtileri genellikle erken aşamada fark edilmediği için "sessiz körlük" olarak da bilinir.
Glokom başlangıçta herhangi bir belirti göstermese de ilerleyen aşamalarda şu belirtilerle karşılaşabilirsiniz:
Risk grubunda olanlar:
Erken teşhis için düzenli göz muayenesi şarttır. Göz doktorları, glokom teşhisinde şu yöntemleri kullanır:
Göz Tansiyonu Ölçümü (Tonometri): Göz içi basıncı ölçülür.
Görme Alanı Testi: Görüş alanındaki kayıplar tespit edilir.
Optik Sinir İncelemesi: Görme sinirindeki hasar düzeyi değerlendirilir.
Glokom tedavisinde amaç, göz içi basıncını kontrol altına alarak görme kaybını önlemektir. İşte güncel tedavi seçenekleri:
Göz Damlası Tedavisi: Göz içi basıncını düşürmek için kullanılan ilk basamak tedavidir.
Lazer Tedavisi: Lazer trabeküloplasti yöntemiyle göz sıvısının drenajı artırılarak basınç düşürülür.
Cerrahi Müdahale: İleri aşamalarda, göz sıvısını tahliye etmek için cerrahi operasyonlar uygulanır.
Yeni Nesil İmplante Edilebilir Cihazlar: Mikro cihazlar, göz içi basıncını uzun vadede kontrol altına almak için umut vadediyor.
Uzmanlar, glokoma karşı korunmanın en iyi yolunun düzenli göz kontrolleri olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra:
Uzman Görüşü: Glokomla Mücadelede Farkındalık Şart
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevda Kılıç, “Glokom erken teşhis edilirse kontrol altında tutulabilir ve görme kaybı önlenebilir. Ancak farkındalık eksikliği, hastalığın tedavisini zorlaştırıyor. Bu yüzden özellikle risk grubundaki bireyler yıllık göz kontrollerini aksatmamalıdır.” diyor.