Bahçeci Tüp Bebek doktorlarından Doç. Dr. Nur Dokuzeylül Güngör, cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik radyasyonun kadın üreme sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini belirtti.
Uzun süreli telefon kullanımının risk oluşturabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Güngör, farkındalığın artırılmasının bu etkileri azaltabileceğini söyledi.
EMR MARUZİYETİ DNA HASARI VE HORMON DENGESİZLİĞİNE YOL AÇABİLİR
Telefonların elektromanyetik dalgalar (EMR) yoluyla veri ilettiğini belirten Doç. Dr. Güngör, “EMR’nin biyolojik sistemler üzerindeki etkisi, maruz kalma süresi ve yoğunluğuna bağlı olarak değişebilir. Yapılan araştırmalar, uzun süreli ve yoğun EMR maruziyetinin DNA hasarı, oksidatif stres ve hormon dengesizliklerine neden olabileceğini göstermiştir. Bu durum, kadın üreme organları üzerinde de olumsuz etkilere yol açabilir” ifadelerini kullandı.
KISIRLIK RİSKİNİ ARTIRABİLİR
Doğal yollarla gebelik elde edemeyen kadınlarda en sık görülen sorunlar arasında yumurtlama bozuklukları, polikistik over sendromu (PKOS), endometriozis ve yumurta rezervindeki azalma bulunduğunu aktaran Doç. Dr. Güngör, cep telefonlarından yayılan elektromanyetik radyasyonun da çevresel bir risk faktörü olarak değerlendirildiğini vurguladı.
Yapılan çalışmalara göre EMR maruziyeti, üreme hormonlarını etkileyerek adet düzensizliklerine ve yumurtlama problemlerine yol açabiliyor. Bunun sonucunda kısırlık riski artarken, gebelik şansı azalabiliyor.
TELEFON KULLANIMINDA ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Elektromanyetik radyasyonun potansiyel zararlarını en aza indirmek için alınabilecek önlemler hakkında bilgi veren Doç. Dr. Güngör, şu önerilerde bulundu:
"DAHA FAZLA ARAŞTIRMAYA İHTİYAÇ VAR"
Kadınların üreme sağlığını korumak için bu önlemleri dikkate almasının önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Güngör, konuyla ilgili daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi.