'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlamasıyla adliyeye sevk edilen menajer Ayşe Barım, Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
GEZİ SORUŞTURMASI KAPSAMINDA GÖZALTINA ALINDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Gezi Parkı odaklı olaylarla ilgili soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Ayşe Barım, "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme" suçlamasıyla sorgulandı. Barım, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye getirildi.
SAVCILIKTAKİ İŞLEMLERİ VE DESTEK ZİYARETİ
Savcılıktaki işlemleri devam ederken Barım'a, yönetmen arkadaşı Ali Bilgin ve CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu destek olmak amacıyla adliyeye geldi. Yaklaşık üç saat süren ifadesi sonrasında savcılık, Barım'ı tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti.
MEŞRU HÜKÜMETİ ORTADAN KALDIRMA GİRİŞİMİ
Savcılık, Barım'ın hükümlü Çiğdem Mater Utku ve firari sanık Mehmet Ali Alabora ile beraber Gezi olaylarının planlayıcıları arasında yer aldığını, meşru hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik olaylara yardım eden bir konumda bulunduğunu ifade etti.
TUTUKLAMA KARARI
Sulh Ceza Hakimliği, Barım'ın savunmasını aldıktan sonra, 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçundan tutuklanmasına karar verdi.
SAVCILIĞIN SEVK YAZISI
Savcılık, nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderdiği sevk yazısında, Gezi Parkı olayları ve süreçteki gelişmelerin ayrıntılarını aktardı. Gezi Davası'nın firari sanığı Mehmet Ali Alabora'nın olaylarda aktif rol aldığı, sosyal medya ve açıklamalarla eylemleri büyüttüğü belirtildi.
TAPELERDEKİ GÖRÜŞMELER
Savcılığın yazısında, Barım'ın Alabora ile gezi parkı olayları kapsamında iki tape kaydıyla belirtilen görüşmeler yaptığına dair bilgilere yer verildi. Bu konuşmaların, eylemlerin daha aktif olduğu bir dönemde bildirinin yayınlanıp yayınlanmaması konusuna dair olduğunu vurguladı.
OLAYLAR ARASINDAKİ İRTİBAT
Barım'ın, Gezi Parkı olaylarının başlangıç tarihinden itibaren birçok sanatçı ile görüşmeler yaptığı, bunların eylemlerin kitleselliğini artırma çabası içinde olduğu değerlendirildi. Ayrıca, soruşturma kapsamında edindiği bilgiye göre, çeşitli oyuncularla birlikte sosyal medya kampanyalarına katıldığı belirlendi.