6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17'de Türkiye'nin güneydoğusunda meydana gelen büyük deprem, tüm ülkeyi sarsarak 10 ilde yıkıcı etkiler yarattı.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde merkez üssü olan ve 7.7 büyüklüğünde gerçekleşen deprem, çok sayıda can ve mal kaybına yol açtı. Aynı gün, 7.6 büyüklüğünde bir başka sarsıntı daha yaşandı. Bu iki büyük deprem, Türkiye'nin deprem kuşağındaki en büyük felaketlerden birini oluşturdu.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde merkez üssü olan ve 7.7 büyüklüğünde gerçekleşen ilk deprem 65 saniye, öğleden sonra 7.6 büyüklüğünde gerçekleşen ikinci deprem ise 45 saniye sürdü.
Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kilis, Osmaniye ve Adana illeri, depremin en çok etkilediği bölgeler arasında yer aldı.
Her biri, ağır hasar alırken, birçok bina yıkıldı. Depremler nedeniyle 50.000'den fazla bina büyük ölçüde zarar gördü ya da tamamen yıkıldı. Yıkılan binalar arasında konutlar, iş yerleri ve kamu binaları yer alıyor.
AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ve UMKE (Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri), ilk saatlerde bölgeye ulaşarak canla başla çalışmaya başladı.
Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve belediye ekiplerinin yanı sıra gönüllü kurtarma ekipleri de depremzedelere yardım etmek için seferber oldular. Yıkılan binaların enkazından çıkarılan çok sayıda yaralı ve ölü ile birlikte, arama kurtarma çalışmaları günlerce devam etti.
Ancak maalesef depremde 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti. 107 bin 213 kişi yaralandı. Arama-kurtarma ekiplerinin bölgeye hızlı bir şekilde sevk edilmesi, hayatta kalanlar için büyük bir umut kaynağı oldu.
Bölgede yaşayanlar, yalnızca fiziksel değil, psikolojik travmalar da yaşadılar. Deprem sonrası ailelerinden ve sevdiklerinden ayrı kalan, evsiz kalan binlerce kişi, psikolojik destek ve rehabilitasyon hizmetlerine ihtiyaç duydu. Hükümet, depremzedelerin ruhsal iyileşmesine katkı sağlamak amacıyla psikologlar, psikiyatristler ve sosyal hizmet uzmanları görevlendirdi.
Depremde meydana gelen maddi zarar, Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Kayıp mallar, yıkılan binalar ve bozulan altyapı göz önüne alındığında, ilk tahminlere göre maddi zarar 100 milyar Türk Lirası’na yakın bir rakama ulaşmış durumda.
Bu zarar, sadece binalarla sınırlı kalmayıp, enerji hatlarının ve su sistemlerinin de büyük oranda zarar görmesine yol açtı. Bölgede ulaşımda aksaklıklar, elektrik ve su kesintileri yaşandı.
Türkiye, depremzedeler için ulusal çapta büyük bir yardım kampanyası başlattı. Kamu ve özel sektör işbirliğiyle çok sayıda yardım malzemesi bölgeye gönderildi. Hükümet, afet bölgelerinde barınma, sağlık, yiyecek ve içecek temininde büyük çaba sarf etti.
Birçok sivil toplum kuruluşu (STK) ve hayır kuruluşu da depremzedelere yardım göndermek için kampanyalar düzenledi. Ayrıca, birçok ülkeden gelen yardım ekipleri de deprem bölgesine ulaşarak kurtarma çalışmalarına katıldılar.
Afet sonrası en hızlı şekilde başlanması gereken konulardan biri de altyapı onarımlarıydı. Yıkılan binaların yerlerine yeni yapıların inşa edilmesi için depreme dayanıklı projeler geliştirilerek bölge halkının yeniden güvenli bir şekilde yaşaması sağlanmaya çalışılıyor. Yerel yönetimler ve hükümet, özellikle enerji ve su şebekelerinin yeniden inşa edilmesine öncelik verdi. Ayrıca, toplu konut projeleri ile depremzedelerin barınma ihtiyaçları karşılanıyor.
Türkiye'nin yaşadığı bu büyük felakete, dünya genelinden geniş bir yardım eli uzandı. Birçok ülke, arama-kurtarma ekipleri gönderdi, yardım malzemeleri ve finansal destek sağladı. Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) gibi uluslararası organizasyonlar da felaketten etkilenen Türkiye için acil yardım çağrısı yaparak, bölgede iyileştirme çalışmalarına katkı sağladılar.
6 Şubat depremi, Türkiye'nin tarihindeki en büyük felaketlerden biri oldu. Ancak ülke genelindeki dayanışma ve yardımlaşma ruhu, depremin yaralarını sarma konusunda önemli bir rol oynadı.
Depremden sonra yaşamını yitirenlere başsağlığı dilenirken, hayatta kalanların yeniden güçlü bir şekilde toparlanması için tüm Türkiye birlikte hareket etti. Türkiye, afet sonrası toparlanma sürecini hızla başlatarak, gelecekte benzer felaketlere karşı daha dirençli bir toplum inşa etme hedefini güdüyor.
