Yapılan bir deney korkuların nasıl ortaya çıktığını gözler önüne seriyor. Bebekler ortalarına bırakılan yılanlarla kormadan oynuyor. Bu da korkunun büyük bir kısmının sonradan edinildiğini kanıtlar nitelikte.
Korkuların kaynağı uzun yıllardır merak edilen bir konu. Uzmanlar, korkuların bir kısmının genetik, büyük bir kısmının ise sonradan öğrenildiğini söylüyor. Genetik korkular arasında özellikle yılan ve yükseklik korkusu dikkat çekiyor.
GENETİK KORKULAR: YILAN VE YÜKSEKLİK KORKUSU
Genetik korkuların insanın biyolojik yapısında kodlandığını belirten uzmanlar, yükseklik korkusunun bu duruma örnek olduğunu ifade ediyor. Yükseklik korkusu olmayan bir bireyin, on katlı bir apartmanın duvarlarında korkmadan dolaşabileceği söyleniyor. Ancak bu korku, insanın hayatta kalma güdüsüyle bağlantılı olarak genetik yapısında yer alıyor. İnsan, tehdit olarak algıladığı durumlara karşı korku hissi geliştiriyor.
HAYVANLARDA KORKU: GENETİK KODLARIN ETKİSİ
Hayvanlar dünyasında korkuların genetik olarak kodlandığı belirtiliyor. Örneğin, bir kedinin ya da tavuğun belirli korkuları olduğu biliniyor. Ancak canlılar arasında en cesur hayvan olarak bilinen aslanın bile korkuları var. Aslanlar, özellikle yavrularını koruma içgüdüsüyle hareket ederken korkuya karşı daha duyarlı hale geliyor. Annelik duygusu, aslanların cesaretini etkiliyor ve onları yavrularını koruma konusunda daha hassas bir hale getiriyor.
ÇOCUKLUK ÇAĞI VE ÖĞRENİLMİŞ KORKULAR
İnsanların korkularının büyük bir kısmı ise genetik değil, sonradan öğreniliyor. Çocukluk çağında yaşanan travmalar, eğitim tarzı ve yetiştirilme biçimi, bireylerin korkularını şekillendiriyor. Bu süreçte birey, çevresinden aldığı mesajlarla korku çeşitlerini öğreniyor ve hayatına dahil ediyor.
KORKUNUN ÇEŞİTLERİ VE KAYNAKLARI
Korkunun farklı çeşitleri olduğu ve her birinin farklı kaynaklardan beslendiği biliniyor. Güvenlikle ilgili korkular, insanın hayatta kalma güdüsüyle doğrudan bağlantılı. Bu korkular, bireyin tehdit algısıyla şekilleniyor ve yaşamını sürdürme motivasyonuyla ortaya çıkıyor.