ALİ BABACAN CHP’NİN ADAYINI DESTEKLEYECEK Mİ?
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Babacan, CHP'nin tek taraflı karar almasının ittifakları zora sokabileceğini belirtti.
BABACAN’DAN CHP’NİN ADAYINA DESTEK SORUSUNA YANIT
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Saadet Partisi lideri Mahmut Arıkan ve Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan’ın 2028 Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimi destekleyeceği merak ediliyor. Bu kapsamda Ali Babacan, konuyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"CHP KENDİ ADAYINI BELİRLEYECEKSE BU KENDİ MESELESİDİR"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ekol TV’de katıldığı programda CHP’nin (Cumhuriyet Halk Partisi) cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine dair değerlendirmelerde bulundu. CHP'nin karar sürecinin parti içi bir mesele olduğunu belirten Babacan, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün itibarıyla Ekrem İmamoğlu, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Mansur Yavaş ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı. Her ikisi de CHP’li isimler. Nihai olarak CHP içinde kimi aday gösterecekleri, kendi iç meseleleridir."
"CHP TEK BAŞINA KARAR ALIRSA GELECEK İTTİFAKLAR ZORA GİREBİLİR"
Babacan, CHP’nin aday belirleme sürecinde olası bir ittifak planı olup olmadığının netleşmesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Eğer CHP’nin belirleyeceği aday sadece CHP’nin adayı olacaksa, bu tamamen onların vereceği bir karar olur ve bunu açıklayabilirler. Ancak eğer bu aday bir ittifakın ortak adayı olacaksa, sürecin diğer partilerle de konuşulması gerektiğini düşünüyorum."
"Şu tutum ilerideki ittifakları zora sokabilir: 'Biz CHP olarak yola devam ediyoruz, adayımız da budur, gelin bize katılın.' Böyle bir yaklaşım, geniş tabanlı bir uzlaşmayı zorlaştırabilir."
"İTTİFAK DÖNEMİ BİTTİ, KENDİ YOLUMUZU ÇİZDİK"
Babacan, geçmişte Millet İttifakı içerisinde yer aldıklarını ancak şu anda kendi partilerinin bağımsız bir yol izlediğini belirtti. Babacan, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olduğu dönemde ittifak içinde yer aldık ve birlikte çalıştık. Ancak o birliktelik sona erdi. Bugün itibarıyla biz kendi yeni yolumuzu çizdik ve artık bağımsız şekilde ilerliyoruz." dedi.
BABACAN’DAN EKREM İMAMOĞLU HAKKINDA SİYASİ YASAK AÇIKLAMASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında siyasi yasak getirilip getirilmeyeceği konusundaki tartışmalar devam ediyor. DEVA Partisi lideri Ali Babacan, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Umarım böyle bir karar alınmaz." dedi.
Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yargıya olan etkisine de değinerek, AK Parti ve Erdoğan’ın artık tanınmaz hale geldiğini söyledi.
"ERDOĞAN'I VE AK PARTİ'Yİ ARTIK TANIMIYORUM"
Babacan, uzun yıllar AK Parti hükümetlerinde yer aldığını ancak zaman içinde partinin temel ilkelerinden saptığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Umarım böyle bir siyasi yasak kararı alınmaz. Ancak Sayın Erdoğan’ın yargıyı nasıl yönlendireceğini kestirmek artık mümkün değil. Bir zamanlar AK Parti’yi ve Erdoğan’ı iyi bildiğimi düşünürdüm, fakat bugün geldiğimiz noktada ne Erdoğan’ı ne de partisini tanıyabiliyorum."
Babacan, geçmişte hükümette görev aldığı dönemlerde ülkeye faydalı işler yapmak için yoğun çaba sarf ettiklerini ancak zamanla temel ilkelerden uzaklaşıldığını dile getirdi.
DEVA lideri, "Ülkemize gerçekten faydalı olabilmek için yıllarca çalıştık, büyük emek verdik. Ancak zaman içinde ilke ve değerlerden ciddi sapmalar meydana geldi. Biz de bu yanlışın içinde ve yanında olamayacağımızı gördük ve yollarımızı ayırdık." dedi.
"TÜRKİYE'DE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ SAĞLANMALI"
Türkiye'nin çözülmesi gereken en önemli sorunlarının başında hukuk ve adalet sisteminin geldiğini vurgulayan Babacan, yargının bağımsız olması gerektiğini belirtti.
DEVA Partisi Genel Başkanı, "Sürekli olarak 'Acaba siyasi yasak gelir mi?' gibi sorular soruyoruz. Oysa adaletin tam anlamıyla işlediği bir ülkede bu sorulara gerek kalmaz. Yargının tarafsız ve bağımsız çalıştığı bir hukuk sisteminde kimsenin böyle bir endişesi olmaz." ifadelerini kullandı.
Babacan, vatandaşların yargıya güvenmesi gerektiğinin altını çizerek şu sözleri ekledi:
"Bir ülkenin vatandaşları, 'Ben Türkiye Cumhuriyeti yargısına güveniyorum. Buradan hızlı ve adil bir karar çıkacağına eminim.' diyebilmeli. Ancak bugün, maalesef böyle bir güven ortamı yok."
