İlişkilerde en sık karşılaşılan ikilemlerden biri budur: Haklı olmak mı, mutlu olmak mı? Tartışmalar kaçınılmazdır, ancak bu tartışmaların amacı nedir? Gerçekten bir sonuca ulaşmak mı, yoksa haklı olduğumuzu kanıtlamak mı? Birçok insan için, ilişki içinde haklı olmak bir tür güç göstergesi gibi görülebilir. Ancak bu uğurda kaybedilen şey genellikle bağ, saygı ve en önemlisi mutluluk olur.
Özellikle uzun vadeli ilişkilerde her tartışmada kazanmaya çalışmak, aslında iki tarafın da kaybetmesine neden olabilir. Çünkü ilişki bir yarış değil, bir ortaklıktır. Peki, neden bu kadar çok insan haklı olmaya bu kadar fazla önem veriyor ve mutlulukla arasındaki dengeyi kuramıyor?
Tartışmaların Gerçek Amacı Ne?
Çoğu insan tartışmalara girerken bilinçsizce kendi haklılığını kanıtlamaya çalışır. Partnerimize bir durumu neden bizim düşündüğümüz gibi görmesi gerektiğini anlatmaya çalışırız, hatta bazen tartışma uzadıkça daha da sertleşiriz. Ancak burada temel soru şudur: Amacınız gerçekten bir çözüm bulmak mı, yoksa sadece haklı olduğunuzu göstermek mi?
Eğer tartışmalarınız sürekli kimin haklı olduğu üzerine dönüyorsa, ilişkiniz bir güç mücadelesine dönüşmüş olabilir. Gerçekten sağlıklı bir ilişki, iki tarafın da kendini ifade edebildiği, ancak asıl odak noktasının çözüm olduğu bir ilişkidir.
Haklı Olmak mı, Yoksa Anlaşılmak mı?
Birçok tartışmada insanlar karşısındakini anlamak yerine, ona cevap vermeye odaklanır. Tartışma sırasında partnerinizi dinliyor gibi görünseniz de, çoğu zaman sadece kendi savunmanızı hazırlıyorsunuzdur. Ancak bu yaklaşım ilişkinin doğasına zarar verebilir.
İlişkide asıl önemli olan şey, haklı olup olmadığınız değil, partnerinizle duygusal bir bağ kurup kuramadığınızdır. Onun perspektifini anlamaya çalışmak, tartışmaları kazanmaktan daha değerlidir. Çünkü bazen, sadece anlaşıldığını hissetmek bile bir çatışmayı çözebilir.
Her Şeyi Kontrol Etme İhtiyacı
Bazı insanlar için haklı olmak, kontrol sahibi olmak anlamına gelir. İlişkide sözünün geçtiğini, fikirlerinin daha önemli olduğunu hissetmek isteyen kişiler, tartışmalarda sürekli üstün gelmeye çalışabilir. Ancak bu, zamanla partnerinizin kendini değersiz hissetmesine yol açabilir.
Kimse sürekli eleştirilmek, yanlışlarının yüzüne vurulmasını istemez. İlişkide önemli olan kimin haklı olduğu değil, birlikte nasıl daha iyi hissedebileceğinizdir. Eğer partneriniz tartışmalardan sonra kendini değersiz ya da sürekli haksız hissetmeye başlıyorsa, ilişkinizde iletişim sorunları başlayabilir.
Ego ile Mutluluk Arasında Sıkışıp Kalmak
Eğer her tartışmada haklı çıkmak sizin için bir tür başarı hissi yaratıyorsa, aslında ilişkinizi bilinçsizce sabote ediyor olabilirsiniz. Çünkü haklı olmak bir ödül değildir, ama mutluluk bir tercih olabilir.
Partnerinizle tartışırken kendinize şu soruyu sorun:
Çoğu zaman, tartışmaların ardından haklı olduğumuzu kanıtlasak bile, ortada bir kazanan olmaz. Çünkü ilişkinin doğası gereği, kazanan ya da kaybeden değil, birbirini tamamlayan iki insan vardır.
Bu noktada şu yanılgıya düşmemek gerekir: Mutlu olmak için her zaman haksız olmayı kabul etmek zorunda değilsiniz.
Önemli olan, neyin gerçekten önemli olduğunu anlamaktır. Küçük meseleler için kavgaları büyütmek, bazen sadece gereksiz bir enerji kaybıdır.
Ancak büyük konularda kendinizi savunmak, saygınızı ve sınırlarınızı korumak önemlidir. Önemli olan, her tartışmada savaş açmak yerine, ne zaman geri çekilmeniz gerektiğini bilmektir.
Kazanmak Değil, Anlaşmak Daha Önemli
Mutluluk, haklı olmak yerine huzuru seçebilmektir. Çünkü en sağlıklı ilişkiler, güç savaşlarıyla değil, karşılıklı anlayışla büyüyen ilişkilerdir.