İlişkilerde Bağ Kurma Korkusu: Neden Yakınlaşmaktan Kaçıyoruz?

Duygusal yakınlıktan kaçınmak bir savunma mekanizması mı, yoksa derinlerde yatan korkularımızın bir yansıması mı? Geçmiş deneyimler, çocukluk travmaları ve kişisel güvensizlikler, ilişkilerde mesafeyi koruma eğilimimizin altında yatan sebepler olabilir.

EP
Esra Polat Editör
YAYINLAMA
22 Şubat 2025 11:06
GÜNCELLEME
22 Şubat 2025 11:06
İlişkilerde Bağ Kurma Korkusu: Neden Yakınlaşmaktan Kaçıyoruz?
EP
Esra Polat Editör

Bağlanmaktan Korkuyor Muyuz?

İlişkilerde samimiyet kurmak ve duygusal olarak bağlanmak, bazı insanlar için mutluluk verici bir deneyimken, bazıları için büyük bir kaygı kaynağı olabilir. Birçok kişi, bir ilişkiye başladığında zamanla kendini geri çeker, duygusal derinlikten kaçınır ya da ilişkileri bilinçsizce sabote eder. Peki, bunun altında yatan psikolojik sebepler neler?

Psikologlar, bağlanma korkusunun çoğunlukla çocuklukta oluştuğunu belirtiyor. Aile içinde yaşanan duygusal eksiklikler, travmatik deneyimler ya da güvensiz bağlanma stilleri, yetişkinlikte romantik ilişkilerde yakınlaşmaktan kaçınmaya neden olabiliyor. Örneğin, çocukken ebeveynlerinden yeterli sevgi ve güveni alamayan bireyler, yetişkinlikte de ilişkilerde mesafeli durma eğilimi gösterebiliyor.

Bağlanma Stilleri ve Kaçınma Davranışları

İlişkilerde bağlanma kuramına göre, bireylerin bağlanma stilleri genellikle güvenli, kaygılı ve kaçıngan olarak üçe ayrılıyor. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkilerinde duygusal yakınlıktan kaçınmazken, kaygılı bağlanma stiline sahip olanlar partnerlerine daha bağımlı olabiliyor. Kaçıngan bağlanma stilinde olan kişiler ise, duygusal yakınlıktan kaçınarak ilişkilerini yüzeysel tutma eğiliminde oluyor.

Kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler genellikle şu davranışları sergiliyor:

  • Duygusal yakınlıktan kaçınma: İlişki derinleştiğinde mesafe koyma ihtiyacı
  • Özgürlüğe aşırı düşkünlük: Bağlılık hissini bir kısıtlama olarak görme
  • İlişkileri bilinçsizce sabote etme: Küçük bahanelerle ilişkiden uzaklaşma
  • Duygularını açıkça paylaşmama: İç dünyasını karşı tarafa açmakta zorlanma

Bu tür davranışlar, sağlıklı bir ilişki kurmayı zorlaştırırken, uzun vadede yalnızlık ve tatminsizlik hissini de beraberinde getirebilir.

Bağlanma Korkusu ile Nasıl Başa Çıkabiliriz?

Bağ kurma korkusunu aşmak, kişinin kendi duygusal dünyasını keşfetmesi ve bazı içsel bariyerleri yıkmasıyla mümkündür. Uzmanlar, bu konuda atılabilecek bazı adımları şöyle sıralıyor:

  1. Kendi bağlanma stilinizi keşfedin: İlişkilerde nasıl davrandığınızı anlamak, korkularınızı fark etmenizi sağlar.
  2. Geçmiş deneyimlerinizi analiz edin: Çocukluk ve önceki ilişkilerinizin sizi nasıl şekillendirdiğini fark etmek, bilinçli hareket etmenize yardımcı olabilir.
  3. Duygularınızı ifade etmekten kaçınmayın: Partnerinizle açık ve dürüst iletişim kurarak bağlanma korkularınızı paylaşabilirsiniz.
  4. Profesyonel destek alın: Eğer bağlanma korkunuz ilişkilerinizi olumsuz etkiliyorsa, bir terapistten destek almak süreci kolaylaştırabilir.

Korkularınızı Aşmak Mümkün

Bağ kurma korkusu, kişinin farkına varıp üzerine çalıştığında aşılabilecek bir durumdur. Duygusal yakınlık bir tehdit değil, sağlıklı ilişkilerin temelidir. 

Kendi korkularımızı keşfetmek ve bu korkularla yüzleşmek, gerçek anlamda birine bağlanmanın önündeki en büyük engelleri kaldırabilir. Belki de en büyük dönüşüm, önce kendimizle sağlıklı bir bağ kurmaktan geçiyordur.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa