KÜÇÜK ELİFSU'NUN UMUTLU BEKLEYİŞİ
Antalya’da Mustafa Yüksel ve Hatice Gürbilek Yüksel çiftinin üç çocuğundan biri olan Elifsu Yüksel, yaklaşık 1,5 yıl önce dudak morarması ve ağır yorgunluk şikayetleriyle Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Yapılan tetkiklerde kalp yetmezliği teşhisi konulan küçük kız, Ankara Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi’ne sevk edilerek acil kalp nakli listesine alındı. Ailesi, 17 Şubat’tan bu yana uygun bir donör bulunmasını bekliyor.
SOSYAL MEDYADA DESTEK KAMPANYASI BAŞLATILDI
Elifsu’nun annesi Hatice Gürbilek Yüksel, kızının durumuna dikkat çekmek ve organ bağışına teşvik etmek amacıyla sosyal medyada çağrı yaptı. "Kızımız Elifsu henüz 10 yaşında ve kalp nakli bekliyor. Maddi bir beklentimiz yok, sadece sesimizi duyurmaya destek olur musunuz? Organ bağışı hayat kurtarır" sözleriyle yaptığı paylaşım, 926 bin kişi tarafından paylaşıldı.
TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ VE DOKTORLARDAN DESTEK
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorları ve öğrencileri, "Elifsular yaşasın" sloganıyla kampanya başlatarak aileye destek verdi. Doktorlar ve öğrenciler, organ bağışı farkındalığını artırmak için topluca bağışta bulunarak kamuoyuna çağrıda bulundu.
TÜRKİYE’DE ORGAN BAĞIŞI YETERSİZ
Organ bağışı kampanyasının öncülerinden olan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar Kula, Türkiye’de organ bağışının yetersiz olduğunu belirtti. Türkiye Organ Nakli Vakfı verilerine göre, geçtiğimiz yıl 9 bin civarında organ nakli gerçekleştirildiğini ifade eden Prof. Dr. Kula, "Bu nakillerin büyük kısmı canlıdan canlıya yapılan böbrek ve karaciğer nakillerinden oluşuyor. Asıl artırılması gereken ise kadavradan nakiller. Vefat eden kişilerin organlarının bağışlanması büyük önem taşıyor" dedi.
YILLIK ORGAN BAĞIŞ ORANI YETERSİZ
Türkiye’de organ bağışı oranlarının oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kula, "80 milyonluk bir ülkede yılda sadece 300-350 civarında kadavradan bağış gerçekleşiyor. Bu oran, ihtiyacı karşılamaktan çok uzak" diyerek farkındalık oluşturulması gerektiğini vurguladı.
HEDEF ORGAN BAĞIŞINI ARTIRMAK
Elifsu'nun kalp nakli beklediğini sosyal medyada gördüklerinde hemen harekete geçtiklerini belirten Prof. Dr. Kula, bu konuda farkındalık yaratmanın önemine dikkat çekti. "Elifsu’ya uygun bir organ bulunması en büyük dileğimiz. Ancak bu sorunun sadece bir kişiyle sınırlı olmadığını biliyoruz. Organ bağışı konusunda farkındalığı artırmak için biz de bir etkinlik düzenleyerek doktorlar olarak organlarımızı bağışladığımızı duyurduk" dedi.
ORGAN BAĞIŞI BİR HAYAT KURTARMA ŞANSI
Yoğun bakımda tedavi gören ve beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınlarının bağış konusuna daha duyarlı olmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Kula, "Bu hastaların sadece %18’inin yakınları organ bağışına izin veriyor. Oysa bu organlar başka hastalar için yaşama tutunma şansı olabilir. Organların toprak altında çürüyüp gitmesi yerine başka birine hayat vermesi sağlanmalı" dedi.
TOPLUMSAL BİLİNÇ ARTTIRILMALI
Organ bağışının kimse hayattayken yapılmadığını ve vefat sonrası tıbbi süreçlerle uygun hastalara nakledildiğini vurgulayan Prof. Dr. Kula, "Sağlık sistemimiz, bağış yapan kişilerin rızasını kayıt altına alarak bu süreci yönetiyor. Bugün burada tıp fakültesi öğrencileri ve koordinasyon ekibimizle birlikte organ bağışı konusunda soruları yanıtlıyor ve yeni bağışlar alıyoruz" ifadelerini kullandı.
ANNE YÜKSEL’DEN DUYARLILIK ÇAĞRISI
Elifsu’nun annesi Hatice Gürbilek Yüksel, organ bağışının hayati önem taşıdığına dikkat çekerek, "Elifsu ve onun gibi birçok çocuk hayata tutunmak için organ bekliyor. Lütfen organ bağışı konusunda duyarlı olalım. Ben de bir anne olarak organlarımı bağışladım, herkesin de bu konuda adım atmasını diliyorum. Bağışlanan bir organ, birçok insan için yeni bir yaşam şansı demek" dedi.
ORGAN BAĞIŞI SÜRECİ DOĞRU ANLAŞILMALI
Sosyal medyada yapılan çağrı sonrası "Elifsu’ya kalbimi vermek istiyorum" diyenlerin olduğunu belirten anne Yüksel, "Bu düşünce çok değerli ancak süreç böyle işlemiyor. Kalp nakli ancak beyin ölümü gerçekleşmiş, uygun donörlerden yapılabiliyor. Kan grubu, yaş, kilo ve boy gibi faktörler de mutlaka uyuşmalı" ifadelerini kullandı.
BELİRSİZ BEKLEYİŞİN ZORLUĞU
Elifsu’nun okulunu, öğretmenlerini ve arkadaşlarını çok özlediğini dile getiren anne Yüksel, "Bazen oturup konuşuyoruz ama bu yeterli gelmiyor. Kızım bana ‘Anne, sen uyuduktan sonra ağlıyorum, dua ediyorum. Neden ben hastayım?’ dediğinde cevap veremedim. Beklemek çok zor ama umudumuzu kaybetmemeye çalışıyoruz" dedi.
GAZİ ÜNİVERSİTESİNİN ÇAĞRISI UMUT OLDU
Gazi Üniversitesinin başlattığı organ bağışı kampanyasının kendisini çok mutlu ettiğini belirten anne Yüksel, "Eğer bu çağrıya vesile olduysam, benim için büyük bir mutluluk. Belki bu farkındalık sayesinde sadece Elifsu değil, birçok çocuğa yaşama hakkı doğacak. Paylaşımımın bu kadar büyük bir kitleye ulaşacağını hiç düşünmemiştim. İnşallah çabalarımız sonuçsuz kalmaz ve kızım hastaneden gülerek çıkar" diyerek umutlarını dile getirdi.