Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Rusya ile yapılan güvenlik garantilerine ilişkin anlaşmayı resmen onayladı. Bu karar, Belarus Cumhurbaşkanlığı basın servisi tarafından kamuoyuna duyuruldu. Lukaşenko’nun imzaladığı yasa, iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
RUSYA İLE GÜVENLİK GARANTİLERİ ANLAŞMASI
Belarus Cumhurbaşkanlığı basın servisinden yapılan açıklamada, Lukaşenko'nun "Belarus Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu Arasında Birlik Devleti Çerçevesinde Güvenlik Garantilerine İlişkin Anlaşmanın Onaylanması Hakkında" yasayı imzaladığı bildirildi. Bu anlaşma, iki ülkenin Birlik Devleti kapsamında uluslararası hukuk çerçevesinde birbirine destek vermesini öngörüyor.
NÜKLEER SİLAHLAR BELARUS’A KONUŞLANDIRILACAK
Anlaşmanın dikkat çeken noktalarından biri, Rusya'ya ait nükleer silahların Belarus topraklarına konuşlandırılmasını içeriyor. Bu silahların kullanımı, iki ülkenin ortak belirlediği prosedürlere göre kararlaştırılacak. Anlaşmaya göre, Belarus ve Rusya, olası bir saldırıya karşı askeri, siyasi ve diğer tüm alanlarda birbirini koruma taahhüdü veriyor.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİ GÜÇLENİYOR
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 6 Aralık 2024 tarihinde bu güvenlik garantileri anlaşmasını imzalamıştı. Anlaşma, iki devletin Birlik Devleti çerçevesinde daha yakın iş birliği ve ortak savunma politikaları geliştirmesini amaçlıyor. Bu kapsamda, Belarus’un savunma sistemleri Rusya’nın desteğiyle güçlendirilecek.
ANLAŞMANIN KAPSAMI VE HEDEFLERİ
Söz konusu anlaşma, iki ülkenin uluslararası hukuk çerçevesinde birbirini desteklemesini ve gerektiğinde tüm güç ve araçlarla savunma sağlamasını içeriyor. Bu kapsamda, askeri iş birliğinin yanı sıra siyasi ve ekonomik alanlarda da ortak hareket edilmesi planlanıyor. Ayrıca, Belarus topraklarına konuşlandırılacak nükleer silahların, yalnızca iki devletin belirlediği kurallar doğrultusunda kullanılacağı vurgulandı.
TARİHİ BİR ADIM OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR
Bu karar, Belarus ve Rusya arasındaki ilişkilerin daha da derinleştiğini gösteriyor. Uluslararası kamuoyunda dikkat çeken bu adım, iki ülkenin savunma ve güvenlik alanındaki iş birliğini yeni bir seviyeye taşıyor. Anlaşma, özellikle bölgedeki güvenlik dengeleri açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.