İlişkilerin Sonu ve Özgürlüğün Başlangıcı...

YAYINLAMA
09 Şubat 2024 10:15
GÜNCELLEME
09 Şubat 2024 10:15

Bir arkadaşım, uzun süredir devam eden bir ilişkisinin sonunda erkek arkadaşına dönüp 'Git artık hayatımdan, beni özgür bırak!' dedi. Dedi ve sustu...

Bu cümle kafamda bazı sorular oluşturdu.

Aşk bir tutsaklık mıdır, yoksa bizi özgürlüğe mi taşır? Aşk bir Tutsaklıksa bunun nesi güzel?

İlişkiler, bazen bizi kanatlandıran, bazen de ağırlaştıran çift yönlü bir cadde gibidir. Sevdiğimiz insanla birlikteyken, dünyanın en özgür ruhu olduğumuzu hissedebiliriz. 

Ancak aynı ilişkiler, zaman zaman sınırlarımızı da test eder, bizi kısıtlar gibi hissettirebilir. Bu kısıtlama hissi, bireysel özgürlüklerin, hobilerin veya arkadaş çevrelerinin daralması şeklinde kendini gösterir. 

Peki, ilişki bitince gerçekten özgürlüğe kavuşuyor muyuz?

İlişkilerin bitişi, bazen bir huzursuzluğun, bazen de bir rahatlamanın işaretidir.  Ayrılık sonrası hissedilen özgürlük duygusu, aslında kişisel sınırların yeniden çizilmesiyle ilgili. Birdenbire kendi kararlarımızın, planlarımızın ve hayallerimizin tamamen bize ait olduğunu fark ederiz. Bu, özellikle kısıtlayıcı ve boğucu ilişkilerden çıkanlar için adeta bir nefes alma hissi.

Ancak, aşkın özünde bir tutsaklık olmadığını, doğru kişiyle yaşandığında özgürlüklerin en güzel şekilde tecrübe edilebileceğini unutmamak gerek. 

Sağlıklı bir ilişki, bireylerin kendi özgürlük alanlarına saygı duyarak birlikte büyümelerini sağlar. Bu tür ilişkilerde, 'sen' ve 'ben' yerine 'biz' kavramı, bireysel özgürlükleri kısıtlamak yerine, onları daha da zenginleştirir.

Aşk, eğer bir tutsaklık hissi yaratıyorsa, belki de sorun aşkın kendisinde değil, yanlış kişiyle olmada veya ilişkinin doğru şekilde yürütülmemesindedir. 

Özgürlük ve aşk, birbirini dışlayan değil, tamamlayan kavramlardır. Bir ilişkide özgür hissetmek, sevdiğiniz kişiyle birlikteyken kendi benliğinizden vazgeçmemek, kendi hayatınıza, hobilerinize, arkadaşlarınıza ve hedeflerinize sahip çıkabilmek demektir.

Aşkın ve ilişkilerin bitişi bazen acı verici olsa da, bu süreç bireysel özgürlüklerin ve kendini keşfetmenin de başlangıcıdır aslında. 

Ancak unutulmamalıdır ki, gerçek özgürlük, bir ilişki içinde de, dışında da kendimizle barışık olabilmekte yatar. 

Aşkın özgürlüğü, ancak kendimizi özgür hissettiğimizde anlam kazanır. 

Bu yüzden, aşkı bir tutsaklık değil, birlikte uçabileceğimiz bir serüven olarak görmek, belki de en güzeli.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.