Bugün sizlere insan doğasının karanlık bir yüzünü, nankörlük konusunda içimi dökmek istiyorum.
Neden nankörlük yaparız?
İnsanoğlu neden nankördür?
Öncelikle, nankörlük kelimesinin ne anlama geldiğine bir bakalım. Nankörlük, yapılan iyilikleri görmezden gelme, değerini bilmemek ve minnet duymamak anlamına gelir.
Peki, neden böyle davranırız?
İnsan doğası gereği sürekli daha fazlasını ister. Sahip olduklarımız zamanla gözümüzde küçülür ve hep daha fazlasını arzu ederiz. Bu doyumsuzluk, nankörlüğün temel nedenlerinden biridir.
Nankörlük bazen de alışkanlık haline gelir. Bir kişi sürekli olarak başkalarının iyiliklerini görmezden gelirse, bu davranış onun için normal bir hale gelir. Bu da ilişkilerin zedelenmesine yol açar.
İnsanoğlunun nankör olmasının bir diğer nedeni ise bencil olmasıdır. Kendi çıkarlarımızı ön planda tutarız ve başkalarının bizim için yaptıklarını görmezden geliriz. Bu da nankörlüğe yol açar.
Nankörlüğün bir diğer kaynağı da kıskançlıktır. Bir kişi, başkalarının kendisine yaptığı iyilikleri kıskandığında, bu iyilikleri kabul etmekte zorlanır ve nankörlük yapar.
Peki, nankörlüğün üstesinden nasıl gelebiliriz?
Öncelikle minnettarlık duygusunu geliştirmeliyiz.
Minnettarlık, yapılan iyiliklerin değerini bilmeyi ve bunu ifade etmeyi gerektirir. Birine teşekkür etmek, ona minnettar olduğunuzu göstermek, ilişkilerin güçlenmesini sağlar. Küçük bir jest bile, karşınızdaki insana değer verdiğinizi gösterebilir.
Empati kurmak da nankörlüğü engellemenin bir yoludur. Empati, başkalarının duygularını ve düşüncelerini anlamamıza yardımcı olur. Empati kurduğumuzda, başkalarının bizim için yaptıklarını daha iyi anlarız ve bu da nankörlük yapmamızı engeller.
Geçmişte yapılan iyilikleri unutmamak da önemli tabii. İnsan hafızası bazen yanıltıcı olabilir ve yapılan iyilikleri unutabiliriz. Bu yüzden, geçmişte bize yapılan iyilikleri hatırlamak ve bunu dile getirmek önemlidir.
Nankörlükten kaçınmanın bir diğer yolu da şükretmektir. Sahip olduklarımızın değerini bilmek, minnettarlığımızı artırır ve nankörlüğü azaltır.
Ve beklentilerimizi yönetmeyi öğrenmeliyiz.
İnsanların bize yaptığı iyiliklerden beklentilerimizi düşük tutmak, nankörlük yapmamızı engeller.
Bir arkadaşım bana her zaman şunu söylerdi: 'Yapılan iyilikler karşılık beklenmeden yapılmalı.' Bu söz, bana beklentilerimi yönetmeyi öğretti ve nankörlüğü hayatımdan uzaklaştırdı.
Nankörlük insan doğasının bir parçası olabilir, ancak bu durumun üstesinden gelmek elimizde.
Minnettarlık, empati, hatırlama ve şükretme ile nankörlüğü hayatımızdan uzak tutabiliriz.
Gerçek ilişkiler, minnettarlık ve samimiyet üzerine kurulur.
Yapılan her iyiliğin bir değeri vardır ve bu değeri bilmek, insan olmanın en güzel yanlarından biridir.