Asırlar öncesindeki din, dil, ırk, mezhep -veya ne denirse- kavgaları günümüzde akıl oyunlarının oynandığı -kısmen görünmez- savaşlara döndü. Bu kavganın ortasında kalanlar ya, her dönemde insanlığın başına sarılan pandemilere yenildi, ya bombaların altında kaldı ya da her geçen gün esir alan teknolojiye kapıldı. Ne yazık ki bitmiyor, bitirilmiyor! Bir karanlık devir, bir karanlık devre ilham oluyor. Tarih tekerrür ediyor.
Varlık tarihinin başlangıcından beri verilen yaşam mücadelesinin güç kaynağında hep bir çatışma var. Aslında bu doğanın bir kanunudur. Evet bize böyle empoze edilmiştir. Dünya ve canlıların refahı için bir hayvanın başka bir hayvan tarafından katledilmesi gerekir!
Ama bu insanlar tarafından yanlış anlaşıldı…
-Tek dünya, tek din, tek ırk-
Artık bu ekosistem, nefse ve iradeye sahip olan insanın kıskacı altında. Milattan önce de öfke, kin, kibir ve nefret öldürdü, sonra da… Nefis, doymayınca dünyaya hakim olmak istedi. Ülkeler, milletler arasında dünya savaşları çıktı. Silahlar yetmedi, kimyasallar devreye sokuldu. Buradan bakınca aslında bu da yetmedi. Tehditler, silahlar-bombalar, virüsler, politik egolar… Tek dünya, tek din hatta tek ırk için oluşturulan küresel sistemin piyonu olduk. Milyonlarcamız yok edildi. Hedef için kendilerini ölümsüz sanıp Yaradan’a kafa tutmayı meziyet sandılar. Bunu da 100 yıl önce belki daha da önce kağıtlara not aldılar.
-3. Dünya Savaşı’nın yazıldığı 100 yıllık mektup-
75 yıldır devam eden Filistin’deki Siyonizm işgali 9 aydır soykırıma döndü. Çoğunluğu ateist olan Çin tarafından Doğu Türkistan’daki Müslümanlar acımasızca katlediyor. Bunun yanı sıra salyalı İsrail’in Arz-ı Mevud safsatasıyla komşu İran’a, Lübnan’a saldırması “3. Dünya Savaşı’nın ayak sesleri mi?” söylemlerine sebep oldu. Orta Doğu’daki kriz ve Müslümanlar üzerindeki oyun, 100 yıl önce yazılan mektubu hatırlattı. ‘Kehanet’ kılıfıyla hazırlanan plan, 33. dereceden bir masona ait…
-Yeni dünya savaşı Müslümanlar ve Siyonistler arasında mı çıkacak?-
Yeni dünya düzeninin fikir babası(!) olarak işaret edilen Mason üstadı Albert Pike’nin kendisi gibi Mason olan Giuseppe Mazzini'ye 1871 yılında yazdığı mektupta, önce Batı’daki düzene el atılarak 1. Dünya Savaşı’yla Komünizmi yaygınlaştırmak ve tüm dinleri zayıflatmak hedeflenmiş. Ardından insanlığın soluk almasına müsaade etmeden çıkarılan 2. Dünya Savaşı’nda ise Nazileri Yahudilere karşı kışkırtıp bir soykırım meydana getirmek olmuş. Bunun akabinde de başta Almanya olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan yüzbinlerce Yahudi’yi, işgal edilmiş Filistin topraklarına yerleştirmek ve burada Siyonist bir devlet amaçlanmış.
Nitekim yazılanların hepsi de ne yazık ki hayata geçirildi. Sonradan üretilen komünizmle ateistliğin temelini attılar, Siyonizm’le de Müslümanları yer yüzünden tamamen silmeye odaklandılar. Bu hedeflerine ulaşabilmek için de bir savaşa daha ihtiyaçları olduklarını ifade ettiler.
Mektupta bahsi geçen 3. Dünya Savaşı’nın da Müslüman ve Siyonistler arasında çıkması planlanıyor.
Sizi, kan ile yazılan mektupla baş başa bırakıyorum!
"İlluminati'nin amacına ulaşması için öncelikle bir dünya savaşı çıkarmalıyız. Bu sebeple Rusya'da Çar'ı (Çarlığı) zayıflatıp, ateizmi ve Komünizmi hakim kılmalıyız. Ajanlarımız vasıtasıyla Britanya İmparatorluğu ve Alman İmparatorluğu arasında gerginliği körükleyerek savaşa zemin hazırlamalıyız. Ve I. Dünya Savaşı sonrası, Komünist düzeni iyice inşa etmeliyiz ki, tüm hükûmetleri yıkabilelim ve tüm dini düzenleri zayıflatabilelim.
Ardından II. Dünya Savaşı'nı çıkarmalıyız ve bunu gerçekleştirmemiz için; Faşistler ve Siyonistler arasında savaşla sonuçlanacak bir gerginlik oluşturmalıyız. İsimleri Nazi olacak olan Faşistleri, savaş sonunda yok etmeli ve savaş sonrası Filistin'de İsrail devletini kurmalıyız. İkinci Dünya Savaşı sürecinde Uluslararası Komünizm mutlaka Hristiyanlığı dengeleyecek bir güce ulaştırılmalı. Toplumlara ölçülü bir şekilde Son Çöküşü yaşatacağımız zamana kadar bu denge bizim için gereklidir.
Üçüncü Dünya Savaşı'nı çıkarmamız için; İslam Aleminin liderleri ve Siyonistler arasında ajanlarımız vasıtasıyla, ayrı düştükleri konular üzerinden gerginlik çıkarmalıyız. Ve bu savaş, Müslüman Arap Dünyası ve İsrail Devleti'nin birbirlerini yok edecekleri şekilde dizayn edilmeli. Ve bu hengame içinde diğer milletleri bu konuda, fiziksel, ahlaki, ruhsal ve ekonomik olarak çökmeleri için mücadeleye zorlamalıyız. Nihilistlerin ve Ateistlerin önlerini açmalıyız ve müthiş bir sosyal çöküş provoke etmeliyiz ki böylece bu kanlı kargaşa ve vahşetin doğurduğu korku içinde mutlak ateizm etkisi ortaya çıksın."