Şu belediyeler bir şeye taktı mı tam takıyorlar.
Ya her yere HEYKEL dikiyorlar ya da FISKİYE yapıyorlar…
Küresel ısınmanın etkisi de var tabii ki ama SIFIR NEM Ankara, AK Partili belediyeler sayesinde Antalya gibi oldu.
CHP’li belediyelerin olduğu yerler de heykelden geçilmiyor.
Acilen bu acil olmayan ve gelenek hale getirilen takıntılardan kurtulmalı. Hele ki bu yüksek enflasyonlu zor süreçlerde…
Diyeceksiniz ki “Nereden çıktı bu mevzu?”
Her gün, günün ilk ışıklarında Etimesgut Turgut Özal Köprüsü'nün yanındaki parkına gidip günün ilk temiz havasını ve enerjisini toplamaya çalışıyorum.
Dün sabah aynı saatlerde güzergâhım üzerindeki Etimesgut Belediyesinin önünden geçiyordum ki ne göreyim: Belediyenin karşısındaki ismiyle müsemma “Kale Şelale Park” yıkılmış.
Oldukça eskidir. Yapılışını görmüştüm çocukken, yıkıldığını da bu yaşımda görmüş oldum; üzüldüm.
Eski Belediye Başkanı Enver Demirel’in hakkını teslim edelim: Başa geçmiş olduğu 2014 yılından görevini teslim ettiği 2024 yılına kadar gerçekten güzel çalıştı. Eksikleri ve yanlışlıkları muhakkak olmuştur ama yine de çok şey kattı Etimesgut’a.
Etimesgutlular, “Bi’ değişiklik olsun. Behzat Ç.’miz, Erdal Beşikçioğlu belediye başkanımız olsun. Belki CHP belediyeciliğine yeni bir soluk getirir” dediler ve getirdiler. Ama ben dün sabah “acaba” dedim.
Tasarruf tedbirleri kapsamında 15 Temmuz’da anma etkinliği yapmama kararı alan Erdal Beşikçioğlu, sapa sağlam duran Kale Şelale Parkı’nı yıkıp Atatürk heykelinin olduğu yeni bir park yapıyor. Yıkıntının başına asılan tabela öyle diyor.
Çelişki oldu. Hoş olmadı. Yakışmadı. Yakıştıramadım.
Fikir Erdal Beşikçioğlu’na mı aittir bilemem ama onayın ona ait olması bile fena!
İnsanların tepkilerinden anlıyorum ki, bunu düşünen bir ben değilim.
Sayın Başkan! Fikir kime aitse, sahibini sorgulayın! Ya da bundan sonra getirdiği tüm projeleri…
*
“Tasarruf tedbiri”ne sığınarak 15 Temmuz’da anma etkinliği bile düzenlemediniz ama güzelim parkı yıktırıp heykel diktiriyorsunuz.
O kale şelalenin YIKIMI ayrı masraf, MOLOZLARI KALDIRTMAK ayrı masraf, o molozların DÖKÜMÜ ayrı bir masraf, YENİSİNİ YAPMAK ayrı bir masraf.
“Tasarruf Tedbiri”, ZARURİ olmayan masraflardan KAÇINMAK demek.
Halkın cebini ve yaşamını RAHATLATMAYACAK projelerden KAÇINMAK demek.
*
Halkın cebine ve yaşamına hiçbir fayda sağlamayacak o proje yerine şu zor günlerde keşke HALKA YARAR sağlayacak projelere girişseydiniz.
Mesela, bu enflasyonda yeni doğum yapmış, yeni anne-baba olmuş, 2 ve üstü çocukları olan ailelerin ekonomik olarak rahatlatacak bir proje yapsaydınız.
Mesela, fahiş fiyata satılan ürünleri, belediye çadır marketinde, olması gerektiği fiyatta satsaydınız.
Mesela, kışa hazırlık için Etimesgut’un alt yapılarını güncelleseydiniz, özellikle köprü altı kanalları, her yağmur yağdığında sular altında kalmasaydık.
Mesela, öğrencilere destek projeleri yapsaydınız.
Mesela, mesela…
*
Enflasyon belasıyla uğraşmasaydık, alım gücü düşmeseydi, zor günlerden geçmeseydik, “tasarruf tedbirlerine” bile gerek kalmasaydı o zaman derdim:
-Çok sıkmıştı zaten. Arada çehrenin değişmesi iyidir.
-Alanı çok kapatıyordu, açık plan çok iyi düşünülmüş
…DERDİM.
Umarım bundan sonra ACABA dedirtecek adımlar atılmaz,
Umarım bundan sonra KEŞKE dedirtilmez,
Ve umarım ki “Tasarruf Tedbiri” uygulamalarını daha geniş bir yelpazede, halka da yarar sağlayacak şekilde proje çalışmaları gerçekleştirirsiniz.