Merhaba dostlar. Bugün neredeyse hepimizin gelecek kaygısı yaşadığı günümüzde kaygılarınızı birazda olsa azaltmanıza yardımcı olmaya çalışacağım.
Önceki Z Rehberi yazımda bazı meslek gruplarına değinmiştim ve sürdürülebilir meslekleri ayırmıştım. Bugün daha çok sürecin mental boyutunu konuşacağız.
PARA
Para gerçek bir değer değildir. Gerçek değerleri satın alabilen bir güç olsa bile aslında tarih boyunca paranın gerçek ve sabit bir değeri olmamıştır. Refah seviyesi en yüksek olan ülkelerde dahi paranın satın alabileceklerinin miktarı ve kalitesi değişmiştir. Bugün karnınızı doyuruyordur ancak kimse size yarın da karnınızı doyurabileceğinizi garanti edemez.
Para sosyal dayanışmanın sistematize edilmiş halidir. Daha fazla para için mücadele eder halde bulursan kendini, gaflet ve delalet içerisinde olduğunun farkına varmalısın. Çünkü daha çok para için, paradan daha kıymetli “deneyimlerden ve zamandan” kaybedersin. Bunu son günün gelene kadar anlayamayabilirsin. Para tıpkı sigara bağımlılığı gibidir. Hastalanıp yatağa düşene kadar sizden götürdüklerinin farkına varamazsınız. Farkına vardığınızda ise her şey için geç kalmış olduğunuzu anlarsınız.
Zengin olmanın tanımı bir önceki paragrafta belirttiğim sosyal dayanışmada daima yardım edilen olmayı kabul etmek gibidir. Düşünsenize her şeye parasını vererek sahip olabiliyorsunuz fakat topluma gerçekten ne kattığınızı, vizyonunuzu ve gerçek olan değerleri unutmaya başlamışsınız. Çok yazık. Zenginler ellerini kirletmez ancak hayat ellerini kirletmeyen insanlar için sıkıcı değil midir?
KARİYER
Kariyer kavramı bazı kesimlere hitap etmiyor olabilir fakat topluma faydalı yeni bireyler yetiştirmek de bir kariyerdir. Çocuklarımızın başarısına ortak olabiliriz. Bunun için gidip bir devlet dairesinde pozisyon ve makam sahibi olmanız şart değildir.
Bu konuda yeni nesillerin şuna dikkat etmesi gerekiyor. İyi kariyer, iyi bir çevre edinmektir. Olabildiğince fazla insana dokunabilmiş olmaktır. Kötü bir yönetici, kötü bir iş ortamı, kötü bir amaç, sonuca varmayacak bir çaba sizi asla daha yükseklere taşımaz. Bu sebeple profesyonel hayata geçiş yaptığınızda aldığınız maaştan, şirketin büyüklüğünden ve sahip olduğunuz olanaklardan dolayı pozisyonunuzu korumayı düşünmek oldukça gereksiz bir çabadır. Eğer iş ortamınız size bir şeyler katmıyorsa, siz iş ortamınız dolayısıyla insanlara bir şeyler katamıyorsanız gerçekten vakit kaybediyorsunuz. Derhal farklı limanlara yelken açın.
Kariyerinizi planlarken her zaman şunu düşünmelisiniz. “Benim bir vizyonum var ve vizyonumun gerekliliklerine hizmet ediyorum. Temel ihtiyaçlarım çerçevesinde bir kazanç/harcama döngüsü karın tokluğuna kölelikten başka bir şey değildir.”
Hepimiz aynı anda kendimize özel vizyonlar belirleyebiliriz. Bugün dünyanın nüfusuna bakılırsa fırsatların tükenmesine belki de asırlar var. Bunun illa bir iş fikri olması gerekmiyor.
HAYAT
Yaşınız kaç olursa olsun siz servetinizle yer tutmuş olmuyorsunuz dünyada. Bir gün hepimiz öleceğiz ve sahip olduğumuz her şey burada kalacak. Sahip olduğumuz evlerde başkaları yaşıyor, arabalarımız bilmem kaçıncı sahibine satılıyor, bahçenizde başkaları çift sürüyor olacak. Hayat o kadar hızlı akıyor ki, sizin birkaç on yıllık sefanız aslında harcadığınız emeğin ve vaktin değerinde asla olmayacak.
Kariyerinizden ve kazanacağınız paradan önemli olan; edineceğiniz deneyimler, faydalı olabildiğiniz toplum ve sizi hep iyi hatırlayacak bir avuç insandır.
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle…