Malumunuz deprem ülkesi olduğumuz konu biraz uzadı dün depreme ilişkin dava süreçlerinden ve son durumdan bahsetmiştik ve belirttiğim gibi yazıma bugün devam ediyorum. Bugün şu ikinci sorumuzu soruyoruz:
İstanbul Ve Bursa’da Deprem Hazırlıkları Bitti Mi?
6 Şubat felaketi sadece İstanbul’da değil Türkiye’nin diğer şehirlerinde de depreme hazırlık sürecini hızlandırmak için bir uyarı oldu. Malumunuz İstanbul ve Bursa birinci derece deprem bölgelerden ikisi.
Peki 6 Şubat Sonrası İstanbul da Ne Yapılmıştı?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul’un olası büyük bir depreme hazırlık süreçlerini hızlandırmak amacıyla kapsamlı bir eylem planı hazırladı. Bunun bir aması da var onu yazı akışında değineceğim. Lakin önce bu iki kurum birleşip ne yapmış kısaca bakalım:
Yapı Analizi: İBB, 110.000 binayı analiz etti ve riskli yapıların tespitiyle ilgili süreç başlattı. 2.205 bağımsız birimde yıkım işlemleri tamamladı.
Kentsel Dönüşüm: Riskli bölgelerde dönüşüm projeleri başlatıldı. Bakanlık tarafından İstanbul’a özel deprem yasası çıkarılarak dönüşüm süreçleri hızlandırıldı.
Tahliye ve Güçlendirme Çalışmaları: Tahliye edilen binalar ve güçlendirme çalışmaları hız kazandı. Anlaşmazlıklar gideriler. Belli bir risk seviyesindeki binalarda zorluk çıkartan vatandaşlara zabıta müdahalesi ile çıkartıp geçici evlere taşınmaları sağlanarak. Millerimizde bir tuhaf doğrusu!
Finansman ve Teşvikler:
Hak sahiplerine 700 bin TL’ye kadar hibe ve kredi desteği sağlandı.
İş yerleri ve kiracılar için de mali destek paketleri devreye sokuldu.
Denetim ve Hukuki Düzenlemeler: Yapı denetim şirketlerinin sorumlulukları artırıldı. Görevini kötüye kullananlara hapis cezası gibi yaptırımlar getirildi.
Kentsel dönüşüm projeleri için alınacak kararların oranı %67’den %50+1’e düşürüldü.
Peki bu süreçte yapılan eleştiriler ve aksaklıklar neler oldu?
Koordinasyon Eksiklikleri: İBB ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında maalesef yeterince güçlü bir iş birliği sağlanamadı. Bir yerden sonra sözlü atışmalara başladılar.
Bürokratik Engeller: Kanayan yaramız! Yavaş işleyen karar mekanizmaları ve yasal süreçler, projelerin hızını etkiledi. Bu ülke gelecekte çok iyi yerlere gelebilir bu konuda umudum var ama işte bu sorunun kim gelirse gelsin çözülebileceğine dair hiçbir umudum yok.
Denetim Eksiklikleri: Bir diğer kanayan yaramız, bundan zerre umudum yok! Yapı denetim şirketlerinin tarafsızlığı ve etkinliği eleştirenlerden biri de benim. Etkinlik yerlerde sürünüyor.
Vatandaş-Müteahhit Anlaşmazlıkları: Kentsel dönüşüm projelerinde hak sahipleri ile müteahhitler arasında sıkça sorunlar yaşandı. Liyakat efendim liyakat eksikliği bu yaşadıklarımız. Bu yüzden diyorum toplum ahlakı yeniden inşa edilmeli diye.
Finansman Sorunları: Yüksek maliyetler ve kaynak yetersizlikleri, projelerin tamamlanmasını zorlaştırdı.
*
Yapılan yeni düzenlemeler ise şöyle:
Yasal düzenlemeler: KDV muafiyeti, mülkiyet hakkı düzenlemeleri ve imar aktarımı kolaylaştırıldı. İBB ve Bakanlık iş birliğiyle "İstanbul Deprem Seferberlik Planı" oluşturuldu.
Denetim ve Yaptırımlar: İzinsiz yapılar hızlıca yıkılabiliyor; yapı denetim firmaları sıkı denetime tabi tutuluyor. Şimdilik!
Müteahhitlerin denetim firması seçimine sınır getirilerek şeffaflık sağlandı. Ama burada da birçok açık var. O yüzden müteahhitlerin vicdanına kaldık diyebiliriz.
Finansman Düzenlemeleri: Daha fazla kredi ve teşvik mekanizmaları devreye alındı.
İSTANBUL DEPREM HAZIRLIĞINDA SON DURUM NEDİR?
155 binin üzerinde konutun yapımı tamamlandı ve teslim edildi. 199 bin konutun daha yıl sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.
Tahliye edilen riskli yapıların yıkım işlemleri devam ediyor.
İBB ve Bakanlık arasında hâlâ bazı koordinasyon eksiklikleri bulunsa da, iş birliği çağrıları sürüyor.
Bir yandan İBB, kendi bütçesi ve planları doğrultusunda projelerini sürdürürken bir yandan da Bakanlık kendi projelerini yapmaya devam ediyor. Yani anlayacağınız İstanbul’da iki kurum kendi öncelik ve plan sıralamasına göre çalışıyor.
Kentsel Dönüşüm süreci eskiye oranla getirilen yeni düzenlemelerle hızlanmış durumda, ancak özellikle finansman kaynakları ve vatandaş-müteahhit ilişkilerinde yaşanan sorunlar engel olmaya devam ediyor.
DEĞERLENDİRME
Kabul edelim ki İstanbul gibi şehirde depreme hazırlık süreci, çok yönlü bir çaba gerektiriyor.
Bu konuda işleri daha da hızlandırmak ve başarıya ulaşmak için, yerel yönetimler ile merkezi hükümetin etkin bir iş birliği içinde çalışması zaruri bir durumdur, gerekliliktir.
Buna en güzel örneklerden biri Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesidir. Yasal düzenlemelerdeki yapılacak güncellemelerinin önemini gösteren en güzel örnek ise Güngören Şişecam Blokları projedir.
Fikirtepe projesi, başlangıçta farklı kurumlar arasındaki koordinasyon eksiklikleri ve yetki belirsizlikleri nedeniyle yıllarca aksayan proje idi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının devreye girmesi ve yerel yönetimle iş birliğine gidilmesi ile ilerleme kaydedildi. Ancak bu süreç, koordinasyon eksikliğinin bölge sakinleri üzerinde ne kadar büyük bir mağduriyet yarattığını gözler önüne serdi. Bu örnek, yerel ve merkezi yönetimler arasında etkin bir iş birliği olmadığında süreçlerin nasıl yavaşladığını göstermektedir.
Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesinde bahset konu olan sorunların yaşattığı aksakları daha iyi görülmesi için yaşanan tarihi süreci şöyle sıralayabiliriz:
2005: Fikirtepe, "özel proje alanı" olarak belirlendi.
2007: Bölge, "kentsel dönüşüm alanı" ilan edildi.
2010: Kentsel dönüşüm çalışmaları resmen başladı.
2013: Bakanlar Kurulu kararıyla Fikirtepe, "riskli alan" ilan edildi.
2014: Bölge için acele kamulaştırma kararı alındı.
2017: Yapılan plan değişiklikleri, mahkeme kararlarıyla iptal edildi.
2019: İstanbul 6. İdare Mahkemesi, 2017 tarihli plan değişikliğini iptal etti.
2020: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, projeyi tamamlamak üzere devreye girdi.
2021: Bakanlık, tahliye ve inşaat süreçlerini hızlandırdı.
2023: İnşaatların büyük bir kısmı tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmeye başlandı.
Güngören Şişecam Blokları Kentsel Dönüşüm Projesi:
2022: Hak sahipleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Kentsel Dönüşüm Başkanlığına başvurdu ve %100 uzlaşma sağlandı.
2022: 29 Mayıs’ta Projenin temeli atıldı.
2023: 223 bağımsız birimden oluşan yeni yaşam alanları tamamlanarak hak sahiplerine kura yöntemiyle teslim edildi.
Bu tarihsel süreçler, bizlere kentsel dönüşüm projelerinin etkinliği ve başarısı için koordinasyon ve iş birliğinin önemini göstermektedir. Fikirtepe'deki uzun ve sancılı süreç, bürokratik engeller ve koordinasyon eksikliklerinin projeleri nasıl aksatabileceğini ortaya koyarken, Güngören Şişecam Blokları örneği, hak sahiplerinin uzlaşması ve ilgili kurumların koordineli çalışmasıyla sürecin ne kadar hızlı tamamlanabileceğini bizlere kanıtlıyor.
*
-Kentsel dönüşüm süreçlerinin engelleyen en büyük faktörler biri de vatandaşlar ile müteahhitler arasında yaşanan anlaşmazlıklar.
Her ne kadar yasal düzenlemelerle mülkiyet aktarımı ve KDV muafiyeti gibi kolaylıklar sağlanmış olsa da, koordinasyon ve şeffaflık olmadan bu sorunların tamamen çözülmesi maalesef mümkün değildir.
- Denetim süreçlerindeki eksiklikler ve tarafsızlık kaygıları, yapı denetim şirketlerinin etkin çalışmasını etkilemekte. Bu sorunların çözümü için Bakanlık ve bağımsız denetim kuruluşlarının yakın çalışması hayati önem arz ediyor.
BURSA’DAKİ DEPREM ÇALIŞMALARINDA SON DURUM:
• Bursa’daki Kentsel Dönüşüm Projeleri ise şöyle:
İstanbul Caddesi Kentsel Dönüşüm Projesi: Toplam 1.660.000 metrekare alanı kapsayan projede, 240 bin metrekarelik birinci etapta riskli yapılar kaldırılarak modern bir görünüm hedefleniyor.
Yıldırım Belediyesi Mimarsinan Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi: Yaklaşık 6 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen projede çalışmaların %95'i tamamlanmış olup, önümüzdeki ay hak sahiplerine anahtar teslimi planlanmakta.
Soğanlı Kentsel Dönüşüm Projesi: 2500 konut ve 240 ticari alanın yer aldığı projede, binalar zemin+5 kat olarak inşa edilmiş ve altyapı, tretuvar, park ve çevre düzenlemeleri tamamlanmış.
Son Durum
• Kentsel Dönüşüm Projeleri: Bursa genelinde devam eden kentsel dönüşüm projelerinde önemli ilerlemeler kaydedilmiş, bazı projelerde sona yaklaşılmış.
• Deprem Risk Azaltma Çalışmaları: İRAP kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda, Bursa'nın deprem riskine karşı alınması gereken önlemler belirlenmiş ve uygulamaya konulmuş.
• Toplumsal Farkındalık: Deprem tatbikatları ve bilgilendirme toplantılarıyla, halkın depreme hazırlık konusunda bilinçlendirilmesi sağlanmış.
DEĞERLENDİRME
Bursa'nın depreme hazırlık çalışmaları, kentsel dönüşüm projeleri ve risk azaltma planlarıyla önemli bir aşamaya gelmiş. Ancak, yerel yönetimler ile merkezi hükümetin koordinasyonu, bürokratik engeller ve finansman sorunlarda burada da baş gösteriyor. Özellikle, İstanbul Caddesi Kentsel Dönüşüm Projesi gibi büyük ölçekli projelerde, tüm paydaşların iş birliği içinde çalışması gerekmekte.
Ayrıca, Yıldırım Belediyesi Mimarsinan Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi gibi örnekler, hak sahiplerinin uzlaşması ve ilgili kurumların koordineli çalışmasıyla sürecin hızlanabileceğini gösteren bir başka örnektir.
3 Aralık 2024 tarihinde Marmara Denizi'nde, Bursa'nın Mudanya ilçesi açıklarında 3.6 büyüklüğünde meydana gelen deprem, hazırlık çalışmalarının önemini bir kez daha ortaya koymuştur.