2024’ün Garabetleri ve 2025 sürprizleri
2025 yılına girdik ama nasıl girdik, bir sor bakalım.
ÇOK ELEŞTİRMENİN LANETİ
*Muhalefetin eleştire eleştire doyamadığı Recep Tayyip Erdoğan’ı taklit etmeye başlaması, hizmette yaptığını yapması, hatta daha da ileri giderek Erdoğan gibi hapse girmek için elinden geleni yapıp cumhurbaşkanı koltuğuna giden siyasi kariyerini buradan parlatmaya çalışması.
*Aynı şekilde, iktidarın, muhalefeti eleştirip başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere CHP’nin yaptığı hataları yapması.
Ben buna ÇOK ELEŞTİRMENİN LANETİ diyorum.
Neyi çok eleştirirseniz o şeyin esiri oluyorsunuz. Bir gün gelip siz de aynı şeyi yaparken, aynı söylemleri söylerken, aynı hataya düşerken kendinizi buluveriyorsunuz.
Şu sıralar ben de çok eleştirirken buluyorum kendimi. Umarım lanet beni bulmaz.
*
MÜEBBET HAPİS BİLE TAVŞANTEPE KÖYÜNÜN SESSİZLİĞİNİ BOZAMADI
En büyük utancımız koruyamadığımız çocuklarımız…
*Narin kaçıncı saymayı bile bıraktık ama hala çocuklarımızı koruyacak ne yeni bir kurallar üstünlüğü ne de KADES gibi AMBER gibi bir uygulama yok.
* Hem Güran ailesine hem de Tavşantepe köyü sakinlerine diyecek o kadar çok şey var ki! Her şeye rağmen utanmadan birbirlerini savunuyorlar. Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran'a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası verildi. Ama buna rağmen sessizliklerini bozmuyorlar. PES DOĞRUSU!
*
“DEFOLSUN MÜLTECİLER” DİYENLER
Bu yıl en garipsediğim iki şey var!
Birincisi, Türkiye’den nefret edecek duruma gelmiş, yurt dışına çıkıp ülkeyi terk etmek için bin bir takla atıp, bu ülkede yaşamak istemeyenlerden şu sözleri sık sık duyar olduk: “Defolsun mülteciler”, “Bir daha gelmesinler”, “Ülkemizde mülteci istemiyoruz”, “Gitmezlerse biz göndermesini biliriz” tehditkâr, kinci, ırkçı, ötekileştirici sözler.
İkincisi de “Sonunda gidiyorlar” diye sevinenler! Bu soru sizlere:
Almanya’ya iş için giden kaç vatandaşımız Türkiye’ye geri döndü? Daha da eskiye gidecek olursak Asya’dan Anadolu’ya göç eden bizler, hiç düşündük mü, ana toprağımıza dönmeyi? Üstelik Anadolu’ya göç etmeyip o coğrafyada kalan soydaşlarımız birçok medeniyet kurmuşken!
Durun ben cevap vereyim HİÇ DÜŞÜNMEDİK!
Yapılacak tek bir şey var, bu ülkeden nefret eden T.C. vatandaşları kendilerine bir ülke beğenip gidecekler. Tabii güllük gülistanlık bir ülke bulabilirlerse! Burada düzen kurmuş kalacak olan Suriyelileri ise sisteme dâhil etmenin ve ülke huzurunu birliğini sağlayacak hassas, önemli, acil düzenlemeler ve çalışmalar yapmak.
*
YILIN SUİKASTİ:
Ortadoğu’da Türk hakimiyeti kalktığı günden beri gün yüzü görmedi.
O günden beri hep karışıktı. Lakin 2024’te gerilim had safhaya ulaştı.
Özellikle İsrail’in 31 Temmuz’da Hamas lideri İsmail Haniye’yi öldürmesi, 17 Eylül’de Lübnan’da binlerce Hizbullah mensubunun çağrı cihazlarını patlatması ve 27 Eylül’de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürmesiyle ortalık iyice karıştı.
*Yılın katili: Binyamin Netanyahu
*Yılın bitmeyen acısı: Gazze katliamı
AVRUPA’DA SİYASİ DEPREM
Etrafımız ateş çemberi filan derken, tüm gözler Ortadoğu’dayken Avrupa’da birçok siyasi kriz yaşandı. Aslında Sadece Avrupa’da değil Asya kıtasında da birçok siyasi kriz yaşandı.
Türkiye’den nefret eden, Türkiye’de yaşamak istemeyen T.C. vatandaşları bu kısım size bu ülkeleri seçeneklerinizden çıkartmakta fayda var.
*Avrupa Parlamentosu seçimlerinin neticesinde, kıtada aşırı sağ partilerin nasıl hızla yükselişe geçtiğinin resmi kanıtı oldu.
* Sonuçların ardından Fransa’da Cumhurbaşkanı Macron büyük bir siyasi kumar oynadı ve erken seçime gitti. İlk turda aşırı sağ; ikinci turda radikal sol birinci çıktı. Lakin siyasi kriz bitmedi. Macron bir senede tam 3 kez başbakan atamak zorunda kaldı.
* Aşırı sağ, Almanya’yı da sarstı! Alman sanayisi, Çin’le rekabette zorlanmasıyla baş gösteren kriz, koalisyon hükümetinin dağılmasıyla neticelendi ve Almanya Şansölyesi Scholz, erken seçime gidileceğini duyurdu.
*İngiltere’ye gelince, Brexit’ten sonra toparlanmayı başaramayan Muhafazakâr Parti, 14 yıllık iktidarını Temmuz’da yapılan seçimlerle İşçi Partisi’ne teslim etti.
En güzeli İsveç, İsviçre, Hollanda miss(!)
*
2025 YILININ EN BÜYÜK RİSKİ: TRUMP VE MUSK
İki çılgın yan yana, ikisinin de sağı sollu belli değil, her an her şeyi yapabilecek potansiyele sahip nükleer bomba gibiler.
Ne yapsalar her türlü bir yer patlayacak, bir yer fena sarsılacak. Dua edelim de o patlama bizim ülkemizde olmasın.
Umarım biz fayda sağlayan tarafta oluruz. Tabii karar hakkı maalesef biz değil, Trump ve Elon’ın çıkarlarına bağlı olacak.
Trump şimdiden bazı sınırları çizdi, tavrını gösterdi ve şimdilik Türkiye açısından kötü bir durum yok. Lakin Trump sürpriz yapmayı pek bi’ sever.
Elon Musk ise ABD seçimlerine yön vermeyi çok sevdi. Ve Vivek Ramaswamy ile birlikte “Devlet Verimliliği Bakanlığı”(DOGE) ile başlatacağı proje ile dünyada büyük bir işten çıkarma akımı başlatacağının haberini verdi.
Ve öyle görünüyor ki Elon Musk’da dünya ülkelerinin siyasetine karışıp yön verme niyetinde.
Elon Musk, 29 Aralık’ta Welt am Sonntag gazetesinde yayımlanan makalesinde Almanya’nın aşırı sağ partisi olan Almanya için Alternatif (AfD) partisini destekledi ve AfD’i, “Almanya için son umut kıvılcımı” olarak nitelendirdi.
Ardından 31 Aralık’ta X hesabı üzerinden Almanya Başbakanı Scholz’un adını alaycı bir şekilde değiştirerek, "Şansölye Oaf Shitz"("Şansölye Ahmak Bok") diyen Musk, Scholz’un seçimi kaybedeceğini iddia etti.
Kısaca sürprizlerle dolu, bol aksiyonlu yeni bir yıl bizi bekliyor.