Ankara Siteler Mobilya Sanayisi Alarm Veriyor: 1994 Krizi Geri Mi Dönüyor?

YAYINLAMA
08 Şubat 2025 09:04
GÜNCELLEME
12 Şubat 2025 09:50

Ankara Siteler Mobilya Sanayisi, son aylarda yaşanan durgunluk ve küçülme haberleriyle yeniden gündemde.1994 krizini hatırlatan bu durum, sektörün geleceği hakkında endişelere neden oluyor.

Özelikle, bazı bilindik firmaların en fazla ciro sağlayan 30 yıllık elemanlarını bile işten çıkarmayı göze alarak küçülmeye gitmesi, endişeyi artırıyor.

5000 dönüm üzerinde üretim yapan, bir zamanların mobilya üretiminde ve iç-dış ticaretinde Türkiye’nin üretim üssü olan Ankara Siteler Mobilya Sanayisi, şöhretini İstanbul ve Bursa’ya kaptırmadan önceki dönemlerde esnaf altın çağını yaşıyordu. Ta ki 1994 yılına gelene kadar.

Türkiye’deki 1994 yılındaki kriz, birçok sektörde olduğu gibi mobilya ve ahşap sanayi sektörünü de etkilemişti.

Zaten o günden sonra Ankara Siteler Bölgesi eski ihtişamına bir daha dönemedi. Lakin ekonomideki önemini hala koruyor.

Ekonomik krize ek olarak Ankara Siteler mobilya üreticilerinin geleneksel yöntemlerle üretime devam etmeye çalışması, dünyadaki kapitalist sistemin getirdiği furyaya ayak uyduramaması da düşüşünü hızlandırdı.

*

1994 Krizi: Ankara Siteler Mobilya Sanayisine Etkileri Ve Dersler 

1-Üretim Maliyetleri Arttı: 

Mobilya üretiminde kullanılan malzemeler (ahşap, MDF, suntalam, boya ve diğer hammaddeler) döviz kuruna bağlı olarak aşırı zamlandı.

Bu da döviz borçlanmalarının arttırdı. Sonrasında ise birçok işletme ciddi borç krizine girdi.

2-Satışlar Düştü ve Talep Daralması Yaşandı:

Mobilya, genellikle orta ve uzun vadeli bir yatırım olduğu için hane halkı harcamalarını kıstı ve mobilya talebi sert düşüşe geçti.

Lüks tüketim olarak görülen mobilya alımları ötelenince, Ankara Siteler’de satışlar %50’den fazla azaldı.

3-Stok Birikimi: 

Satışlar düşüncede stoklar arttı ve üreticiler stoklarını eritmek için fiyat indirimlerine gitmek zorunda kaldı.

4-Nakit Akışı Sorunu:

Vadeli satış yapan esnaf, müşterilerinin borçlarını ödeyememesi nedeniyle tahsilat yapmakta zorlandı.

Bu da karşılıksız çek ve senet oranlarını arttırdı ve piyasada güven sorunu baş gösterdi.

5- Esnafın Kredilere Ulaşımı Zorlaştı:

Enflasyonun kontrolsüz yükselmesi ve faizlerin artması, Türk Lirası'nın aşırı değer kaybetmesi (TL, birkaç hafta içinde %50'den fazla değer kaybetti), Bankacılık sektöründe yaşanan çalkantılar, kamu açıklarının büyümesi ve hükümetin bu açıkları Merkez Bankası’ndan para basarak kapatmaya çalışması derken esnafın kredi çekmesi neredeyse imkânsız hale geldi.

Yaşanan kriz, zaten mevcut borçlarını ödemekte zorlanan esnafı, dükkânlarını kapatma noktasına getirdi.

6-İflaslar ve İşten Çıkarmalar Başladı:

Sonu olarak bölgedeki birçok mobilya atölyesi iflas etti, işçi sayıları büyük oranda azaltıldı.

Binlerce mobilya ustası, marangoz ve çırak işsiz kaldı.

Elbette sadece Ankara Siteler’de değil Türkiye’deki birçok sektörde aynı acılı süreci yaşadı.

*

İşte bu yüzden Ankara Siteler Mobilya Sanayisindeki durgunluk ve bilindik firmaların küçülmeye gitmesi tedirgin edici ve insan “Acaba yine aynı sıkıntılı süreç baş gösterir mi?” diye sormaktan kendini alamıyor.

*

Peki, Şimdi Ankara Siteler Bölgesinde Son Durum Ne?

1994 krizindeki durum yaşanır mı?

Elbette Ankara Siteler Mobilya Sanayisi 94 krizinden birçok ders çıkarttı.

Mesela, artık stok yapılmıyor.

Ve siteler esnafı nakit akışının ve finansal yönetimin ne kadar önemli olduğunu gördü ve maliyetlerini daha iyi yönetmeye, finansal risklerini daha dikkatli hesaplamaya ve alternatif pazarlara yönelmeye başladı.

Bu nedenle o dönemdeki gibi büyük bir kriz yaşanacağını düşünmüyorum. Ama yine de devletin ek tedbirler alması şart.

Şu anki kriz nedeniyle Ankara Siteler Mobilya ve Ahşap Sanayi Bölgesinin yaşadığı sıkıntılar var. Hem esnafların dile getirdiği hem de bizzat gözlemlediğim kadarıyla sorunları sıralayacak olursam şöyle:

 -TL'nin değer kaybı ve yüksek enflasyon, ithal hammadde ve ekipman maliyetlerini artırdı. Bu durum, üretim maliyetlerini yükseltti ve fiyatları rekabetçi olmaktan çıkardı.

-Alım gücündeki düşüş, lüks ve orta segment mobilya talebini azalttı. Tüketiciler, daha ucuz ürünlere yöneldi

- Pandemi sonrası e-ticaretin yaygınlaşması, geleneksel mobilya mağazalarını olumsuz etkilemiş görünüyor. Hala birçok üretici, online satış kanallarına uyum sağlamakta zorlanıyor.

-Kredi maliyetlerinin yüksek olması ve bankaların kredi verme konusundaki temkinli tutumu, küçük işletmeleri zorluyor.

*

1994 ile günümüz krizi arasında dikkatimi çeken önemli farklar var; bunlardan bazılarını şöyle sıralayabilirim:

-     1994 krizinde talep daralması daha çok yüksek enflasyon nedeniyle yaşanırken, bugünkü krizde döviz kuru ve pandemi etkisi daha belirgin.

-    1994'te ithal hammaddenin etkisi daha düşüktü, çünkü üretim daha çok yerli kaynaklara dayanıyordu. Maliyet artışları görece sınırlıydı. 2024'te ise mobilya sektörü ithalata bağımlı hale geldi. Döviz kurundaki artış ve küresel piyasalardaki dalgalanmalar nedeniyle ithal hammadde maliyetleri katlanarak arttı. Bu da üretim maliyetlerinin yükselti; dolayısıyla fiyatlar arttı.

-    1994 krizinde küçük işletmelerin %65’i kapanmak zorunda kalmıştı. Şimdi ise dijitalleşme ve e-ticaretin sağladığı esneklik, işletmelerin ayakta kalma dayanaklılığını artırdı.

-    1994’te işletmelerin sadece %5’i e-ticaret gibi yeni kanallara yönelmişken, 2024’te bu oran oldukça yüksek. Özelikle pandemi sonrası dijitalleşme hızlanınca, yaşanan krize rağmen satışlar sürdürülebilir hale geldi ve yeni bir çıkış noktası oldu.

-    1994’te firmaların yalnızca %20’si kriz döneminde maliyet kontrolüne yönelik stratejiler geliştirirken, 2024’te bu oran %85’e yükseldi.

-    Firmalar stokla çalışmayı azalttı, esnek üretim modellerine geçti ve giderleri minimize eden yöntemler geliştirdi.

*

Kısaca, iç piyasa ve ihracatta yaşanan sorunlar, sektörde çözüm bekleyen önemli konular arasında yer almakta. 

Mobilya sektörü temsilcileri, üretim gücü, teknoloji ve insan kaynakları açısından dünya ile rekabet edebilecek konumda olduklarını belirtiyor, ancak ekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini de vurgulamakta. 

*

Devlet bu sorunlar karşısında ne yapabilir?

•    Sektöre özel vergi indirimleri uygulanabilir.

•    İhracatçılara ek teşvikler sağlanabilir.

•    Yerli hammadde üretimi teşvik edilebilir.

•    E-ticaret altyapısı ve dijitalleşme desteklenebilir.

•    Lojistik maliyetleri düşürülebilir.

.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.